Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/9522
Karar No: 2018/1275
Karar Tarihi: 24.01.2018

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/9522 Esas 2018/1275 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2017/9522 E.  ,  2018/1275 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin davalı tarafından haklı sebep olmadan feshedildiğini belirterek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma, ulusal bayram genel tatil ve yıllık izin ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
    Davalı vekili, davacının kendi isteği ile işten ayrıldığını, fazla çalışma ücreti alacağının imzalı bordrolarla ödendiğini belirterek davanın reddi gerektiğini belirtmiştir.
    Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, süresi içerisinde davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Taraflar arasında, işçiye ödenen aylık ücretin ve fazla çalışma ücreti alacağının miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    4857 sayılı İş Kanununda 32 nci maddenin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır.
    İş sözleşmesinin tarafları, asgarî ücretin altında kalmamak kaydıyla sözleşme özgürlüğü çerçevesinde ücretin miktarını serbestçe kararlaştırabilirler. İş sözleşmesinde ücretin miktarının açıkça belirtilmemiş olması, taraflar arasında iş sözleşmesinin bulunmadığı anlamına gelmez.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Dosya içeriğine göre davacı, en son aylık brüt 3.000,00TL ücretle çalıştığını, iki parça halinde ödeme yapıldığını, fazla çalışma ücretinin tam ve doğru olarak hesaplanıp ödenmediğini iddia etmiştir. Davalı vekili, davacının bordroda görülen ücretle çalıştığını, fazla çalışma ücreti alacağının imzalı bordrolarla ödendiğini savunmuştur. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, bordrolarda görülen fazla çalışma ücreti ve temel ücret toplamlarının sabit olduğu, fazla mesai tahakkuklarının kaç saatlik mesainin karşılığı olduğunun belli olmadığı, bu sebeple zamlı ödeme yapılıp yapılmadığı anlaşılamadığından fazla mesai adı altında yapılan tahakkukların da temel ücrete ilişkin olduğu kabul edilmiştir. Buna göre, davacının en son brüt 3.000,00TL ücretle çalıştığı ve tanık anlatımlarına göre haftada on sekiz saat fazla mesai yaptığı kabul edilerek hesaplama yapılmıştır.
    Davacı ve davalı tanıklarının ortak beyanlarına göre, davacının günde on iki saat çalıştığı ve kanuni ara dinlenme sürelerinin dışlanmasından sonra haftada on sekiz saat fazla çalışma yaptığının kabul edilmesi isabetlidir. Bordroların imzalı olması ve aylık kaç saat fazla çalışmanın karşılığının tahakkuk ettirilerek ödendiğinin anlaşılamaması, ücrete ilişkin tanık beyanları bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacının bordrolarda gösterilen temel ücret ile çalıştığı kabul edilmelidir. Dönemsel temel ücretlere göre haftalık onsekiz saat fazla çalışma ücreti karşılığı hesaplanmalı ve bordrolarda fazla mesai adı altında yapılan ödemeler hesaplanan miktarlardan mahsup edilmelidir. Sonucuna göre davacının fazla çalışma ücreti alacağı bulunup bulumadığı belirlenmelidir. Hüküm altına alınan diğer alacaklar da davacının bordrolarda görülen temel ücretlerle çalışmasına göre yeniden hesaplanmalıdır. Yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 24.01.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi