4. Hukuk Dairesi 2017/4061 E. , 2017/7874 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 03/10/2005 gününde verilen dilekçe ile haksız el koymadan kaynaklanan tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 29/09/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, haksız el koymadan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili; müvekkiline ait araca kaçak akaryakıt taşıdığı iddiasıyla el konulduğunu, hakkında açılan ceza davasında beraatine ve aracın kendisine iadesine karar verildiğini belirterek, aracının muhafaza altında kaldığı süre içerisinde oluşan maddi zararlarının tazmini isteminde bulunmuştur.
Davalı idare vekili, oluşan zararda bir kusurlarının bulunmadığını, yasa gereği araca el konulduğunu belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, Dairemizin 12/12/2013 gün, 2013/1435 esas ve 2013/19794 karar sayılı bozma ilamına uyulmuş ve hesaplanan tazminat miktarından takdiren yüzde kırk oranında hakkaniyet indirimi yapılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
1-Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacı ...’nun yargılama devam ederken 06/08/2010 tarihinde vefat ettiği, ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/182 esas sayılı veraset ilamıyla da mirasçılarının tespit edildiği anlaşılmaktadır. Dava devam ederken taraflardan birinin ölmesi halinde TMK 27/1. maddesi gereğince ölen kişinin taraf ehliyeti son bulacağından ölü kişi adına hüküm kurulamaz. Yalnız ölen tarafı ilgilendirmeyen, yani mirasçıları da ilgilendiren, mirasçıların mal varlığı haklarını etkileyen davalara ise ölen tarafın mirasçıları tarafından veya ölen tarafın mirasçılarına karşı devam edilir.
Yerel mahkemece, 01/03/2011 tarihli celsede, yukarıda belirtilen veraset ilamı nazara alınarak muris davacı ... mirasçıları ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ..."nun dahili davacılar olarak, usulüne uygun vekaletnameye istinaden de Av. ..."un dahili davacılar vekili olarak duruşmalara kabulüne karar verilmiştir. Buna rağmen; gerekçeli karar başlığında davacı olarak yalnızca müteveffa ...’nun yazılması ve hükmün de ölmüş olduğu halde onun lehine kurulması doğru olmamış, bu durum kararın bozulmasını gerektirmiştir.
2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 297/2. maddesine göre hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında
verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
Mahkemece gerekçeli kararın hüküm fıkrasının birinci bendinde maddi tazminat isteminin kısmen kabul edilmesine karşın, ikinci bendinde “davacının maddi tazminat ve sair taleplerinin reddine” şeklinde hüküm oluşturularak, infazda tereddüt oluşturacak şekilde çelişkiye yol açılması usul ve yasaya uygun olmadığından kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (1) ve (2) no"lu bentlerde gösterilen nedenlerle BOZULMASINA 04/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.