13. Ceza Dairesi Esas No: 2016/11245 Karar No: 2018/731 Karar Tarihi: 16.01.2018
Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2016/11245 Esas 2018/731 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan sanık olarak yargılanan çocuk hakkında verilen mahkumiyet hükmünü ele almıştır. Ancak, Ceza Muhakemesi Kanunu'nda yapılan değişiklikler sebebiyle suça sürüklenen çocuklar için uzlaşma kapsamı oluşturulmuştur. Bu kapsama uygun olan suçların cezaları üç yılı geçmeyen hapis ve adli para cezasıdır. Mahkeme, suçun uzlaşma kapsamı dışına çıkarmayacak şekilde bu çerçevede ceza verilmesi gerektiğini belirtmiştir. Ayrıca, suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklıysa, failin lehine olan kanun uygulanması gerektiğini belirtmiştir. Bu doğrultuda suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Kararda, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 253. maddesi (1) fıkrası ve 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 34. ve 35. maddeleri de detaylı bir şekilde açıklanmıştır.
13. Ceza Dairesi 2016/11245 E. , 2018/731 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 1. fıkrasına eklenen (c) bendi uyarınca ""Mağdurun veya suçtan zarar görenin gerçek veya özel hukuk tüzel kişisi olması koşuluyla, suça sürüklenen çocuklar bakımından ayrıca, üst sınırı üç yılı geçmeyen hapis veya adli para cezasını gerektiren suçların"" uzlaşma kapsamına alındığı, suça sürüklenen çocuğa yüklenen ve 5237 sayılı TCK"nın 165. maddesinde düzenlenen suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçunun üst sınırının ise üç yıl hapis cezası ile birlikte adli para cezası olduğunun anlaşılması karşısında; Ceza Muhakemesi Kanununda düzenlenen ve usul hukuku kurumu olan uzlaşma yolunun ceza muhakemesi hukukunda mümkün olan sanık lehine genişletici yorum ve kıyas ile suça sürüklenen çocuk hakkında uygulanarak üst sınırı üç yılı geçmeyen hapis cezaları yanında adli para cezalarına da hükmedilmesi halinde suçun uzlaşma kapsamı içerisinde kalmaya devam edeceği, hapis cezası ile birlikte hükmolunan adli para cezalarının suçun üst sınırına etki etmeyeceği ve suçu uzlaşma kapsamı dışına çıkarmayacağı değerlendirilerek yapılan incelemede, 5237 sayılı TCK"nın 7/2. maddesi uyarınca; ""Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur."" hükmü de gözetilerek suça sürüklenen çocuğun eylemine uyan 5237 sayılı TCK"nın 165. maddesinde düzenlenen suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçunun uzlaşma kapsamında bulunması sebebiyle 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK"nın 254. maddesi uyarınca aynı kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, .Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenle 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 16.01.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.