MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada ... 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 07/06/2016 tarih ve 2014/486-2016/533 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili yetkilisinin satışını yapıp teslim ettiği mallara karşılık ödeme amaçlı iki çek aldığını, çeklerin karşılıksız çıkması üzerine icra takibine geçildiğini, sadece 559.62 TL tahsilat yapıldığını, davalının borçlu şirketin yetkilisi olarak kötü yönetimi nedeniyle müvekkilini zarara uğrattığını ve sorumlu olduğunu ileri sürerek, 37.450,00 TL alacağın dolduğu tarihten itibaren yürütülecek avans faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, öncelikle şirketin sorumlu olduğunu, müvekkilinin ... Dış Ticaret Tekstil Paz. San. Tic. Ltd. Şti"de yetkili ve ortak olmadığını, 1.3.2012 - 30.11.2012 tarihleri arasında hizmet sözleşmesi ile çalıştığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalının çekin keşide tarihi olan 31.12.2012 tarihi itibariyle dava dışı borçlu şirketin temsil ve ilzama yetkili müdürü olduğu, kambiyo senedi düzenleme konusunda kendisine yetki verildiği, çek bedelinin ödenmemesi üzerine davacı çek lehtarı tarafından borçlu keşideci şirket hakkında icra takibine geçildiği, 6102 sayılı ... m. 644/1 yollaması ile 553.maddesi hükmüne göre, yasa ve ana sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurları ile ihlal ederek zarara yol açan yöneticilerin şirkete, şirket alacaklarına ve ortaklara karşı sorumlu oldukları, davalının kötü yönetimi ile şirketin zarara uğratıldığı ve borçlarını ödeyemeyecek duruma geldiğinin kanıtlanamadığı, başka deyişle davacı alacaklının zararının davalı yöneticinin ana sözleşme, yasa ve iyi niyet kurallarına aykırı bir davranışından kaynaklandığının kanıtlanamadığı, zarar ile davalının eylemi arasında bir illiyet bağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, şirket alacaklısı tarafından açılan limited şirket müdürünün sorumluluğuna dayalı tazminat istemine ilişkindir. 6102 sayılı ... m. 644/1-a atfı ile uygulanması gereken ... m. 553 uyarınca, kanun veya anasözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlal ederek zarara yol açan yöneticiler şirkete, şirket alacaklılarına ve ortaklara karşı sorumludurlar.
Somut olayda, davacı, dava dışı borçlu şirketin, davalının kötü yönetimi nedeniyle borçlarını ödeyemeyecek hale geldiğini ve çek bedelini kendisine ödeyemediğini iddia ederek çek bedelinin davalıdan tahsilini talep etmekte ise de; oluşan zarar şirket alacaklısının doğrudan uğradığı zarar niteliğinde olmayıp, dava dışı şirkete yönelik doğrudan, davacı yönünden ise dolaylı zarar niteliğinde olduğundan, ancak şirkete verilmesi istemiyle dava açabileceği halde, kendisine verilmesi istemiyle açtığından, davanın bu sebeple reddi gerekirken yazılı gerekçeyle reddine karar verilmesi doğru değilse de, sonucu itibariyle doğru olan hükmün gerekçesinin açıklanan şekilde değiştirilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıdaki açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile sonucu itibariyle doğru olan hükmün HUMK 438/son maddesi uyarınca açıklanan değişik gerekçeyle ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 6,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 15/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.