Abaküs Yazılım
14. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/754
Karar No: 2018/4632

Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2018/754 Esas 2018/4632 Karar Sayılı İlamı

14. Ceza Dairesi         2018/754 E.  ,  2018/4632 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    HÜKÜM : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı

    İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle, 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunla getirilen düzenlemeler de gözetilip dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    Adli Tıp 6. İhtisas Kurulunun 21.06.2013 tarihli raporunda "mağdurda ruh sağlığını bozacak mahiyet ve derecede olan (travma sonrası stres bozukluğu ve Travmatik Kişi Değişikliği) denilen psikiyatrik bozukluğun tespit edildiği, olay öncesi şüpheli cinsel istismar ve travmatik aile ortamı nedeniyle ruhsal gelişimi bozulan mağdurun daha sonra yaşadığı cinsel istismarın sabit olduğu eylemlerin her birinin ruh sağlığının bozulmayı arttırdığının" bildirilmesi karşısında, suça sürüklenen çocuğun eyleminin mağdurenin ruh sağlığını ayrıca bozmadığı anlaşıldığından, hakkında 5237 sayılı TCK"nın 103/6. maddesinin uygulanamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde anılan maddenin tatbiki suretiyle cezanın arttırılması,
    Kanuna aykırı, suça sürüklenen çocuk müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 26.06.2018 tarihinde üye ..."ın karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.

    KARŞI OY
    Suç tarihinde on dört yaşı içinde bulunan mağdure hakkında Adli Tıp 6. İhtisas Kurulunca düzenlenen 21.06.2013 tarihli raporda; "ruh sağlığını bozacak mahiyet ve derecede olan (travma sonrası stres bozukluğu ve Travmatik Kişi Değişikliği) denilen psikiyatrik bozukluğun tespit edildiği, olay öncesi şüpheli cinsel istismar ve travmatik aile ortamı nedeniyle ruhsal gelişimi bozulan mağdurun daha sonra yaşadığı cinsel istismarın sabit olduğu eylemlerin her birinin ruh sağlığının bozulmayı arttırdığı" nın bildirilmesi üzerine yerel mahkemece ruh sağlığının bozulduğu kabul edilerek sanığa TCK"nun 103/2.maddesi uyarınca tayin edilen ceza aynı maddenin 6.fıkrasıyla artırılmıştır. Hükmün temyizi üzerine Dairemizce özetle "sanığın eylemi mağdurenin ruh sağlığını ayrıca bozmadığından hakkında 5237 sayılı TCK"nın 103/6. maddesinin uygulanmasının kanuna aykırı olduğu" gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Kanaatimizce bozma kararı yasal değildir. Şöyle ki;
    Mağdure hakkında düzenlenen rapora göre ruh sağlığını bozacak mahiyet ve derecede olan travma sonrası stres bozukluğu ve travmatik kişilik değişikliği denilen psikiyatrik bozukluk tespit edilmiştir. Rapordaki açıklamalardan sanığın eylemi öncesi travmatik aile ortamı ve şüpheli cinsel istismar eylemleri nedeniyle mağdurun ruhsal gelişiminde bozulma olduğu anlaşılmakta ancak, sanığın eylemine bağlı olarak ruh sağlığındaki bozulma ayrıca artmıştır. Bir eylem ruh sağlığındaki bozulmayı artırıyor ise, bağımsız ruh sağlığını bozucu etkisi de var demektir. TCK"nun 103/6.maddesine göre artırımın uygulanabilmesi için suçun sonucunda beden veya ruh sağlığının bozulma oluşması yeterlidir. Bozulmanın belirli bir seviyeye ulaşması aranmamıştır. Aksinin kabulü halinde herhangi bir nedenle ruh sağlığı bozulmuş çocuklara yönelik cinsel istismar suçlarında ruh sağlıklarında bozulma artsa veya ağırlaşıp kalıcı hale gelse dahi bu hükmün uygulanma olanağı kalmaz. Bu hatalı yorum, bir mağdurun birden fazla kişinin istismarına maruz kalması olaylarında, ilk suçu işleyip ruh sağlığındaki bozulmayı başlatan sanığa bu hükmün uygulanması, sonradan suç işleyip ruh sağlığındaki bozulmayı artıranlara uygulanmaması sonucunu doğurur. Harici bir nedenle ruh sağlığında bozulma olan çocuklara karşı suç işleyenler 103/6. maddeden muaf tutulmuş olur. Bu durum yasaya, kanun koyucunun amacına ve eşitlik ilkelerine aykırıdır.
    Açıklanan nedenlerle yerel mahkemenin uygulamasının yasal ve yerinde olduğu kanaatiyle, sayın çoğunluğun bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi