5015 sayılı Kanuna muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2016/11078 Esas 2020/3635 Karar Sayılı İlamı

7. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/11078
Karar No: 2020/3635
Karar Tarihi: 10.03.2020

5015 sayılı Kanuna muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2016/11078 Esas 2020/3635 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık hakkında 5015 sayılı Kanuna muhalefetten verilen hüküm temyiz edildi. Sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildikten sonra, denetim süresi olan 5 yıl içerisinde kasten yeni bir suç işlemediği gerekçesiyle açıklanması geri bırakılan hükmün ortadan kaldırılması kararı verildi. Ancak duruşma günü taraflara usulüne uygun tebliğ edilmeden, sanık ve katılan EPDK vekili duruşmadan haberdar edilmeden dosya üzerinden yazılı şekilde karar verildi. Bu nedenle, kararın bozulmasına karar verildi. Yanı sıra, dava konusu kaçak akaryakıtın tasfiyesine karar verilmiş ise tasfiye bedelinin Hazine'ye irat kaydına, tasfiye edilmemişse müsadere edilmesi gerektiği, iddianamede müsadere talep edilen nakil aracının müsadere edilmesi ve katılan EPDK lehine vekalet ücretine hükmedilmesi hususunda yeniden karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda, 5271 sayılı CMK'nun 231/10. maddesi uyarınca açıklanması geri bırakılan hükmün ortadan kaldırılması ve hükmün bozulmasına ilişkin detaylı açıklamalar yer almaktadır.

7. Ceza Dairesi 2016/11078 E. , 2020/3635 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5015 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Düşme, müsadere

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
20.02.2009 tarihli karar ile sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildikten sonra, kararın kesinleştiği 08/04/2009 tarihi üzerinden denetim süresi olan 5 yıl içerisinde kasten yeni bir suç işlemediği gerekçesiyle 24/05/2014 tarihli karar ile 5271 sayılı CMK"nun 231/10. maddesi uyarınca açıklanması geri bırakılan hükmün ortadan kaldırılarak davanın düşmesine karar verildiği anlaşılmış ise de; duruşma gününün taraflara usulüne uygun tebliğ edildikten sonra yargılamaya geçilmesi gerektiği gözetilmeden, sanık ve katılan EPDK vekili duruşmadan haberdar edilmeden dosya üzerinden yazılı şekilde karar verilmesi,
Kabule göre de;
1. Dava konusu kaçak akaryakıtın Tuzluca Sulh Ceza Mahkemesi"nin 26/08/2008 tarih ve 2008/114 müteferrik sayılı kararı ile tasfiyesine karar verildiğinin anlaşılması karşısında, tasfiye gerçekleştirilmiş ise tasfiye bedelinin Hazine"ye irat kaydına, tasfiye edilmemişse müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2. İddianamede müsaderesi talep edilen nakil aracının müsaderesi ve katılan EPDK lehine vekalet ücretine hükmedilmesi hususunda yeniden bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, katılan EPDK vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10.03.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.