11. Ceza Dairesi 2016/8250 E. , 2018/6713 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanunu"na muhalefet
HÜKÜM : Sanık ... hakkında: Mahkumiyet
Sanık ... hakkında: Beraat
Sanıklar hakkında 2007 ve 2008 takvim yıllarında sahte fatura kullanmak suçlarından verilen hükümlere yönelik temyiz talebinin incelenmesinde:
1- Sanıkların suça konu olan faturaların gerçek bir ticari ilişkiye dayandığını savunmaları; sahte fatura kullanma suçunda, suçun maddi konusunun fatura olması, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 230. maddesinin 1. fıkrasında, faturalarda bulunması zorunlu olan bilgilerin neler olduğunun belirtilmesi, aynı Kanunun 227. maddesinin 3. fıkrasında ""Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanunun Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır"" hükmünün yer alması; suç konusu faturaların duruşmada incelenmediğinin anlaşılması karşısında; suç unsurlarının ve maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından, sanıkların 2007 ve 2008 takvim yıllarında kullandığı iddia olunan faturalardan, her takvim yılından kanaat oluşturacak sayıdaki asıllarının veya onaylı örneklerinin getirtilerek incelenmesi ve 213 sayılı Kanunun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içerip içermediğinin tespit edilmesi,
2- Faturaların zorunlu bilgileri içerdiğinin tespit edilmesi durumunda;
a) Suça konu olan faturaları düzenleyen mükellef hakkında düzenlenmiş vergi inceleme raporlarının ilgili vergi dairesinden getirtilmesi,
b) Aynı mükellef hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması; dava açılmış ise, dosyanın getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması,
c) Faturaları düzenleyen şirket yetkilileri veya kişilerin, CMK"nın 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kime verdiklerinin, sanıkları tanıyıp tanımadıklarının sorulması,
d) Gerektiğinde, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi için;
aa) Faturayı düzenleyen şirkete ait mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyelerinin, teslim ve tesellüm belgelerinin, bedelinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun ve kanıtlama yeterliliği olan banka hesaplarının ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgelerin; faturaları kullananlara ait yeterli mal girişi veya üretimi olup olmadığına ilişkin belgelerin getirtilmesi,
bb) Daha sonra, faturaları düzenleyen şirket ile kullanan şirket ve kişilerin ticari defterleri ve belgeleri üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
3) Sanıklar hakkında sahte fatura kullanmak suçundan kamu davası açıldığı ve gerekçeli kararda sahte fatura kullanma suçu anlatıldığı halde hüküm fıkrasında sahte fatura düzenleme suçundan hüküm kurulması suretiyle çelişki oluşturulması,
4) Gerekçeli kararda hakkında beraat hükmü verilen ..."un ismi yerine hakkında mahkumiyet hükmü verilen ..."in isminin yazılması suretiyle karışıklığa neden olunması,
5- Kabule göre;
a) Sanıklar hakkında 2007 ve 2008 takvim yıllarında sahte fatura kullanma suçlarından açılan davada, her takvim yılında işlenen suçun ayrı ve bağımsız suçları oluşturduğu gözetilerek her bir takvim yılı için ayrı ayrı hüküm kurulması yerine tek suç olarak kabulüyle her sanık hakkında tek mahkumiyet ve tek beraat hükmü kurulması,
b) Hükümden sonra 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanık ..."un durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 11/09/2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.