BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/565 Esas 2021/1194 Karar Sayılı İlamı
Esas No: 2020/565
Karar No: 2021/1194
Karar Tarihi: 09.11.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/565 Esas 2021/1194 Karar Sayılı İlamı
T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/565 Esas
KARAR NO: 2021/1194
DAVA: İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 16/11/2020
KARAR TARİHİ: 09/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı sigorta şirketi vekili tarihsiz dava dilekçesinde özetle; mülkiyeti----- adresindeki bağımsız bölümün rizikoları ------ tarihinde sigortalı adreste pencerenin zorlanarak açılması sonucu içeri giren kişi yada kişilerce hırsızlık yapıldığını, sigortalının müvekkiline başvurusu üzerine görevlendirilen eksper tarafından hazırlanan ---- tarihli rapora göre aşağıdaki tespitleri yapıldığını, ekspertiz bulguları ve eksper kanaati, villanın yer aldığı sitede güvenlik firmasının bulunduğunu, ancak güvenlik sözleşmesinin temin edilemediğini, zira sigortalıdan alınan bilgileri göre, sitede daha önce meydana gelen bir hırsızlık olayında da güvenlik firmasının kati suretle sözleşmeyi vermeyi reddettiği, bu nedenle güvenlik kulübesi üzerinde bulunan logo ve telefon numarası bilgilerinin fotoğrafı çekilerek, rücu edilmesi gerektiği görüşü ile riziko adresine gelen kimliği meçhul şahıs ve/veya şahısların, site içerisine ------ ulaşıp, villanın zemin kat hizmetli odasına açılan pencere önünde mevcut panjurunu zorlamak ve tahrip etmek suretiyle açıp, arkasında mevcut pencere doğramasını da yine sert bir cisim yardımı ile zorlamak suretiyle açarak içeriye girdikleri, site çevresinin tel çit ve jiletli tel ile çevrili olduğu, ancak herhangi bir deformasyon bulunmadığı, site girişinde de güvenlik firmasının bulunduğu, ancak bilgilerinin olmadığı, müvekkili şirket eksper raporu uyarınca --- tarihinde sigortalısı ---- genel şartları gereğince müvekkili şirketin ödediği tazminat miktarınca sigortalısının haklarına halef olduğunu, davalı güvenlik şirketinin zararı karşılamaması sebebiyle---- tarihli itirazla takibin durdurulduğunu, davalının itirazı üzerine zorunlu arabuluculuk yoluna gidildiğini, ----- anlaşma sağlanamadığını, davalıya rücu gerekçelerinin, eksperin tespitine göre davalı her ne kadar sorumluluktan kurtulmak için güvenlik sözleşmesini vermekten kaçınmış olsa da icra dosyasına yaptıkları itirazda ---- ---verdiklerini kabul ettiklerini, sigortalının oturduğu----- verildiğini, ancak bu olayda görüleceği üzere bu hizmetin layıkı ile yapılmadığını ve bir kısım şahıslar site içerisine girerek rahatlıkla hırsızlık yapabildiğini, bu durumun güvenlik hizmetinin alınmasının mantığına ve sözleşmeye aykırı olduğunu, davalı taraf çalışanının gerek kasti ve gerekse ihmali hareketlerinden dolayı üçüncü kişilere verdiği zarardan sorumlu olduğunu, ------- Sayılı ilamı kararı, dava konusu olay güvenlik hizmet sözleşmesinden kaynaklı tazminat istemine ilişkin olduğunu, olayın taraflarının her ikisinin de ticaret şirketi olması sebebi ile davanın ticaret mahkemesinde dermeyan edildiğini,------iptali ile kaldırılmasına karar verilerek asıl alacağa işletilecek avans faizi ile birlikte takibin devamına, davalının %20 inkar tazminatına mahkumiyetine, yargılama gideri ve kanuni vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesi talep etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, öncelikle müvekkili şirket aleyhine ikame edilen işbu tazminat davasının haksız ve mesnetsiz olduğunu, reddi gerektiğini, zira müvekkili şirketin kusuru ya da ihmalinden söz edilemeyeceğini, sitenin fiziki koşulları ile yönetimsel kararlar ve ceza soruşturmasının akıbeti hiç irdelenmeden doğrudan müvekkiline dava açmanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, müvekkili şirketin personelinin kusurundan ya da ihmalinden hırsızlık olayının gerçekleştiği sonucuna varılmasının maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasını gerektirir ki bu da ceza yargılamasının konusu olduğunu, güvenlik personelinin hangi noktada ve ne şekilde sigortalıya zarar verdiği tam bir kesinlik içinde olmayan afaki ve davacının soyut iddiasına dayandığını, burada adam çalıştıranın sorumluluğundan bahsetmek usule yasaya ve hukuka aykırı olduğunu, bu nedenle davacının bu iddiasını ve davasını kabul etmediklerini, meydana gelen hırsızlık olayında müvekkil şirketin kusuru yada ihmalinden söz edilemeyeceğini, zira sitenin fiziki koşullarının bu noktada tartışılması gerektiğini, sözünü ettikleri sitenin etrafının ormanlarla çevrili ------- malikinden oluştuğunu, sitenin bulunduğu konum itibarı ile -------- bitkileri ile kaplı olması nedeni ile dışarıdan yaya olarak gelecek riskleri de içerisinde barındırdığını, sitenin oldukça büyük olup çalışan güvenlik sayısının da buna uygun olması gerektiğini, ancak bu sitede, site yönetimin tasarruf tedbirleri kapsamında sadece ---- personel çalıştığını, çalışan güvenlik personelinin de vardiya usulü çalıştırıdığını, yani sabah vardiyasında --- personel, akşam vardiyasında------- personel çalışmakta diğer personelin de vardiyasını beklediğini, bahsi geçen bu kadar büyük ve risk unsurları barındıran ormanlarla çevrili sitede site yönetiminin talebi ile tek giriş kapısında tek personelle güvenlik hizmeti verildiğini, site yönetimi ile müvekkil şirket arasında --- tarihinde imzalanan hizmet sözleşmesi ile ---- personelle hizmet verilmekte iken site yönetiminin talebi ile ------------ olduğunu, ancak buna rağmen site yönetimi ----- personel çalıştırmak istediğini, ------- personel için izin alınan site yönetiminin eksik kadroyla çalışılmasından dolayı müvekkil şirketin vermiş olduğu güvenlik hizmetinin yetersizliğinden söz edilemeyeceğini, zira site yönetiminin tamamen maliyeti düşük tutmak adına eksikliği ve yarattığı güvenlik zafiyeti söz konsu olduğunu, müvekkil şirketin bu yönetimsel kararda bir dahi olmadığı gibi bu kadar geniş bir alanda az personel istihdamından dolayı müvekkil şirkete kusur atfedilemeyeceğini, buna ilaveten site yönetimine müvekkil şirketin sunduğu risk durum tespit raporlarını, risk analiz raporuna göre sitenin coğrafi konumu itibari ile kamera sisteminin yetersiz olduğu aynı zamanda kameraların çoğu zaman devre dışı kaldığı, site yönetimi kararı ile gece vardiyası personel sayısının ---- düşürüldüğü ve bunun güvenlik açısından ciddi risk taşıdığı, yaşanacak olaylarda yetersiz kalınacağı, tek kişi çalışmasının devriye sisteminin olmaması ve sadece kapıda güvenlik olması, anlamına geldiği ve bunun yetersiz olduğu bildiridiğini, site istinat duvarını çevreleyen tel örgünün orman tarafından alçak olduğu, orman tarafından da siteye kolaylıkla girilebileceği, site etrafını çevreleyen bu çit boylarının tüm noktalardan ölü nokta bırakmadan kamera yerleşim planı ile yeniden yapılması gerektiği ve sitenin ------ kamera sistemi ile kör nokta bırakmadan izlenmesi gerektiği, kamera takip sistemi yanında bölgeyi harekete duyarlı sensörle ve harekete duyarlı aydınlatmalarla donatarak çitlere kötü niyetli yaklaşımlarda uyarı vermesi sağlanarak gelen ikazları değerlendiren görevlinin de gerekli durumda derhal kolluk kuvvetlerini bilgilendirebileceği ve yaşanabilecek olayların önüne geçilebileceğinin önemle bildirildiğini, özellikle ------ tarihli durum tespit raporunda da otoparkların ve tel güzergahlarının iyi görünmediği bu durumun güvenlik zafiyeti yaratabileceği, gelen misafirlerin ve siparişlerin yoğun olduğu, yine davaya konu hırsızlık olan ve---------- iyi görünmediği rapor edilmiş risk oluşturacağının belirtildiğini, risk analizleri site yönetimine sunulup, bunların gereğini yerine getirmek site yönetiminin asli görevleri ve sorumluluğunda olduğunu, site yönetiminin ise içindeki fiziki risk alanlarına çare bulamadığını, bunun sorumlusunun müvekkil şirket olmadığını, nitekim sözleşmesel olarak da site yönetimine bildirilmiş eksikliklerin giderilmemesinin site yönetiminin sorumluluğunu doğuracağını, somut hırsızlık olayı açısından da hırsızın siteye nasıl ve nereden girdiği kamera kayıtları yetersizliği nedeni ile tespit edilemediğini, hırsızlığın kamera kayıtlarına yansıyan tek görüntüsünün hırsızlık yapılan -------- etrafında iken kaydedildiğini, sitenin orman tarafının risk oluşturduğunu, güvenlik personelinin ihmali yada kusurundan söz edilemeyeceğini, zira hırsızlığa yol açan nedenin güvenlik personelinden kaynaklandığı iddiasının haksız ve mesnetsiz olup usul ve yasalara aykırı olduğunu, zira içerisindeki fiziki durumun analiz edilmesi adına keşif yapılması talebinin olduğunu, ----- Sayılı dosyasında kayıtlı ve aynı davacı sigorta şirketinin açmış olduğu huzurdaki dava ile aynı konu ve nitelikteki bir başka emsal davada keşif yapılmak sureti ile hazırlanan ------tarihli raporda ------- yönünde rapor tanzim edildiğini, müvekkil şirket güvenlik hizmeti sağlarken özen ve dikkat ile hareket ettiğini, ancak kat maliklerinin de güvenlik sorununa yol açabileceği dolayısıyla münhasıran tek başına güvenlik şirketinin sorumlu olması hukuken düşünülemeyeceğıni, örneğin kat maliklerinin evlerinde çeşitli hizmetlerde çalıştırdıkları ------------ kimselerin isim ve kayıtlarını güvenlik giriş kontrolü yapan güvenlik birimine bildirilmeleri gerektiğini, buna uymayan ya da yeterli özeni göstermeyen kat maliklerinin de güvenlik sorununa yol açabileceğini, bu nedenle önceden site içerisinde ve bağımsız bölümlerde kötü niyetli kişilerce keşif yapıldığını ve suça konu eylemin buna göre planlanmış olabileceğini, davanın -----------ihbar edilmesini talep etmiş olduğunu, müvekkilinin, ihbar olunması talep olunan site yönetimine hizmet sözleşmesi uyarınca güvenlik hizmeti verdiğini, dava konusu hırsızlık olayında varsa bir güvenlik zafiyeti kusurundan site yönetimi sorumlu olduğunu, site yönetiminin tamamen maliyeti düşük tutmak adına personel eksikliği ve ------- edilmesine tarafları açısından hukuki yarar mevcut olduğunu, davayı kabul ettiği anlamına gelmemek kaydıyla, davanın kabulü durumunda davacı tarafa ödemek zorunda kalacağı miktar kadar kendisine rücu etmeleri söz konusu olduğunu, görev yönünden itirazlarının kabulü ile davanın dava şartı yokluğu sebebiyle görevsizlik kararı verilerek usulden reddine, davanın haksız ve mesnetsiz olması nedeni ile usule yasaya ve hukuka aykırı davanın esastan reddine, icra takibinin haksız ve kötü niyetli olması nedeni ile davacı aleyhine İİK 67/2 maddesi uyarınca %20'sinden az olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, ---------adresine ihbar dilekçesi gönderilerek davanın ihbar edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini mahkemeden talep ettiğini bildirmiştir.
Davalının ihbar talebi üzerine dava ------- ihbar edilmiş, ihbar olunan site yönetim vekili tarihsiz cevap dilekçesinde özetle; Davacının dava dilekçesindeki iddia ve talepleriyle davalının davaya cevap ve davanın ihbarı dilekçesindeki müvekkili ihbar olunan ---- yönelik iddiaların haksız ve mesnetsiz olduğunu, kabul edilemeyeceğini, müvekkili----- ------oluşan bir site oduğunu, sitenin etrafının bahçe duvarları, ----olduğunu, site duvarlarının ayrıca harekete duyarlı ----- olduğunu, kameraların monitörleri sitenin giriş kapısındaki ----kontrolünde bulunduğunu, herhangi bir izinsiz giriş halinde sensörleri hareketi algılayarak ışıkları yakmakta, izinsiz girişe ilişkin kamera görüntüleri güvenlik görevlisinin bulunduğu güvenlik kulübesindeki monitöre düşmekte ayrıca sesli alarm çalarak güvenliğin uyarıldığını, ayrıca site içerisine de güvenlik sistemleri kurulmuş oduğunu, site içerisindeki tüm yollar ve binalar davalı güvenlik şirketinin iddiasının aksine eksiksiz görüntülenecek şekilde kamera sistemiyle donatılmış olduğunu, yine ayrıca site içindeki bağımsız bölümlerin bahçelerine harekete duyarlı lazer sistemi de kurulmuş durumda olduğunu, kısaca ihbar olunan müvekkil site teknolojik olarak alınması gereken ve alınabilecek son derece----- ilişkin tüm güvenlik sistemlerini site bahçelerine de kurulmuş durumda olduğunu, alınabilecek önlemler açısından güvenlik önlemi zafiyeti söz konusu olmadığını, müvekkili ayrıca bu güvenlik önlemlerini yönetmesi, yönlendirme ile fiziki güvenlik önlemini vermesi için de davalı güvenlik şirketi ile sözleşme imzalamış durumda olduğunu, müvekkili ihbar olunan sitenin, bulunduğu alana özgü gerekli olabilecek her türlü güvenlik önlemi almış durumda olduğunu, gerek davacının gerekse davalının müvekkili siteye karşı olan iddialarının aksine site tarafından kurulan güvenlik sisteminin son derece etkin bir güvenlik sistemi olduğunu, nitekim işbu davaya konu hırsızlık olayından evvelki bir tarihte gece vakti sitenin ağaçlar arasında bir şahıs tarafından gözlemlendiği halen kullanılmakta olan kameralarla tespit edildiğini, kameradaki görüntüleri monitörden güvenlik elemanı ----- bey tarafından tespit edildiğini, güvenlik elemanı tarafından site yönetimine haber verildiğini, site yönetiminin polise haber verdiğini, olay yerine polisin gelmesi üzerine de şüpheli şahsın olay yerinden kaçtığını, bu olaya ilişkin kayıtların ----- yer aldığını, öte yandan sigorta şirketinin söz konusu olayla ilgili ödediği sigorta tazminat tutarının neye ilişkin olduğu, neyi kapsadığı, sigortalının evinde olması gereken önlemleri alıp almadığı, para veya kıymetli mücevherler için evde kasa bulundurup bulundurmadığı, kısaca sigortalının kendi evinde alması gereken asgari önlemleri alıp almadığının belli olmadığını, eğer sigortalı bu tür bir sigorta poliçesinin geçerli olması için alması gereken, örneğin para ve mücevheri şifreli veya kilitli çelik kasada bulundurmak gibi asgari önlemleri almamışsa sigorta tazminatına hak kazanamayacağı davacı sigorta şirketinin buna rağmen bir ödeme yapmışsa böyle bir ödeme için hiç kimseye rücu edemeyeceğinin tartışmasız olduğunu, bu nedenle haksız mesnetsiz davanın reddine karar verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle davacı sigortacının konutta gerçekleşen hırsızlık olayı sonucu sigortalısına yaptığı ödemenin rücuen tazmini amacıyla başlatılan ilamsız takibe itirazın iptaline ilişkindir.
Taraf teşkili sağlanmış, taraf delilleri toplanılmış, hasar ve icra takip dosyası celp edilip incelenmiştir.
---- sayılı icra dosyası içeriğine göre; davacının alacaklı, davalının borçlu konumunda olduğu, ana para ve işlemiş faiz alacağı olmak üzere toplam ----tarihinde takip başlatıldığı, borçlu-davalının ---- tarihli itiraz dilekçesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği, eldeki davanın yasal süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Uyuşmazlığın çözümü uzmanlık gerektirdiğinden dosya zarar gören eşyaların niteliğine göre seçilen sektör bilirkişileri ile sigortacı ve güvenlik uzmanı bilirkişisinden oluşan heyete tevdi edilmiş, ---- tarihli bilirkişi raporunda özetle, huzurdaki uyuşmazlık konusu somut olayda, dava dışı sigortalı ------ başlangıç tarihli poliçe ile sözleşmede belirtilen menfaatlerini belli rizikolara karşı teminat altına aldığını, dosya kapsamında yer alan bilgi ve belgelere göre,-----arasında belirsiz bir zamanda davacı sigortalısı-----adresinde meydana ------ çalınması olayının meydana geldiğinin anlaşıldığı, hal böyle olunca, ----- hesabına ödendiği dosya kapsamında yer alan dekonttan anlaşıldığı, sigorta sözleşmesini sona erdiren rizikonun gerçekleşmesi sebebiyle üçüncü kişilerin sorumluluğu doğmuşsa meydana gelen zarardan ötürü, rizikonun gerçekleşmesinde kusuru olmayan sigorta ettirenin, iki ayrı kişiye yöneltebileceği iki ayrı alacak hakkı ortaya çıkacağını, sigorta ettiren, zararın giderilmesini aralarındaki sigorta sözleşmesi gereğince sigortacıdan talep edebileceğini, bu alacak hakkının konusu, sigorta tazminat olduğunu, sigorta ettiren, zararın giderilmesini zararın sorumlusu olan üçüncü kişilerden de talep edebileceğini, bu alacak hakkının konusu ise haksız fiile dayanan sorumluluk tazminatı olduğunu, günümüzde genellikle vaki olduğu üzere, sigorta ettiren zararını öncelikle sigortacıdan talep ve tahsil edeceğini, bunun üzerine artık sigorta ettiren, zarar sorumlusuna başvurma imkanını kaybedeceğini, zira sigorta hukukunda geçerli olan zenginleşme yasağı sigorta ettirenin hem sigortacıdan hem de zarar sorumlusundan talepte bulunmasını engelleyeceğini, ancak zenginleşme yasağı, zarar sorumlusunun sigorta sözleşmesi sayesinde sorumluluktan kurtulmasına da yol açmaması gerektiğini, işte bu noktada sigortacının kanuni halefiyet imkanı devreye gireceğini, yukarıda açıkladığımız teknik değerlendirmelerde; dava dışı sigortalının mallarının korunması ile ilgili özen yükümlülüğünü yerine getirdiği kanaati hasıl olmuşken, davalı güvenlik şirketinin az da olsa sorumlu olabileceği, dava dışı sigortalıya ait ikamette hırsızlık olayının meydana gelmesinde ihbar olunan site yönetiminin ise önemli bir şekilde sorumlu olduğu açıklandığını, yapılan teknik değerlendirmeler ışığında, halefiyet hükümleri doğrultusunda davacı sigortacının davalı ve ihbar olunan site yönetimine karşı rücu hakkını kullanabileceği kanaati oluşmakla beraber; eğer sigortalı sigorta sözleşmesi yapmamış olsaydı kimlerden hangi kanun maddelerine dayanarak talep hakkını kullanabilecekse, sigorta şirketinin aynı şartlarda ve aynı zamanaşımı süresi içerisinde o kişilere karşı talep hakkını kullanabileceği belirtilebileceğini, bu durumda taraflar arasında----- edilebileceği de belirtilebileceğini, bu hususta nihai değerlendirmenin mahkemeye ait olduğunu, davalı----- tarihi arasında belirsiz bir zaman diliminde dava dışı sigortalı ikametinde hırsızlık olayının meydana gelmesinde, -----kapsamında, sitenin üstlenmiş olduğu koruma ve güvenlik görevi esnasında, sorumluluk alanında bulunan kişilerin can ve mal güvenliklerinin sağlanmasına yönelik site alanında görevlendirdiği özel güvenlik personelinin görev alanında meydana gelen ikametten hırsızlık olayı ile ilgili olarak kamera görüntülerinin personel tarafından eksik izlenmesinin de etkisiyle, oluşan güvenlik zafiyeti sonucu dava dışı sigortalının ikametinde hırsızlık olayının meydana gelmesinde, davalı güvenlik şirketinin %30 oranında sorumlu olduğu kanaati hasıl olduğunu, ihbar olunan ----can ve mal güvenliklerinin sağlanması konusunda; -----kadrosu izni verildiği, ancak güvenlik şirketi ile yaptığı sözleşmede site alanında----- çalıştırması, yine davalı güvenlik şirketi görevlilerince risk raporunda ve durum tespit raporlarında belirtilen personel eksikliği, kameraların yetersizliği ve çözünürlüklerinin zayıf olması, kamera görüş alanlarının bitki ve ağaçlarla kapanması gibi eksiklikleri gidermediğinden dolayı site alanında meydana gelen güvenlik zafiyeti sonucu dava dışı sigortalıya ait ikamette hırsızlık olayının meydana gelmesinde ihbar olunan site yönetiminin önemli bir şekilde sorumlu olduğu kanaatine varıldığını, dava dışı sigortalı ------- arasında belirsiz bir zaman diliminde ikametinde meydana gelen hırsızlık sonucu eşyalarının çalınması olayında, kapılarının kilitli olması ve camlarının açık bırakılmaması, ayrıca çalınan ziynet ve kıymetli eşyaların hayatın olağan akışı ile örtüştüğü hususlarına bakıldığında, dava dışı sigortalının mallarının korunması ile ilgili özen yükümlülüğünü yerine getirdiği kanaati hasıl olduğu bildirilmiştir.
Davanın -----kaynaklanmış olması nedeniyle halefiyet ilkesi dikkate alındığında, davada görevli mahkemenin sigortalı ile zarar sorumlusu arasındaki ilişkiye göre değerlendirilmesi gerektiği gerek doktrinde gerekse de uygulamada çekişmesiz bir şekilde kabul edilmektedir. Bir başka deyişle, sigortalı ile zarar sorumlusu arasındaki dava, ticari dava niteliğinde ise davaya Ticaret Mahkemesinde bakılacak, böyle değilse yani esas uyuşmazlık ticari nitelikte değilse böyle bir dava da Ticaret Mahkemesi görevli olmayacaktır. Somut olayda, gerek dava dışı sigortalı gerekse de davalılardan---- tacir olup, iddia edilen zarar ve talep edilen hasar bedeli her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgilidir.6102 sayılı TTK 'nun 4/1-(a) maddesinde, her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı açıkça düzenlenmiştir. Bu nedenle mahkememiz bu davaya bakmakla görevlidir.
Tüm dosya kapsamı ve denetime elverişli hükme esas alınan bilirkişi rapor içeriklerine göre; dava dışı sigortalı --- davacı sigorta şirketi arasında ------- düzenlendiği, poliçe ile sözleşmede belirtilen menfaatlerini belli rizikolara karşı teminat altına aldığını, dosya kapsamında yer alan bilgi ve belgelere göre, ------ tarihi aralığında belirsiz bir zamanda hırsızlık olayının gerçekleştiği, bu olay sonucu altın ziynetler, gümüş eşyalar ve parfümün çalındığı, konutta yapı hasarının oluştuğu, davacı sigortacı tarafından-------hesabına ödendiğinin dosya kapsamında yer alan dekonttan anlaşıldığı, bahse konu hırsızlık olayının meydana geldiği yerde güvenlik hizmetinin davalı tarafça sağlandığı, davalının ------ yönetmeliği kapsamında, sitenin üstlenmiş olduğu koruma ve güvenlik görevi esnasında, sorumluluk alanında bulunan kişilerin can ve mal güvenliklerinin sağlanmasına yönelik site alanında görevlendirdiği -----görev alanında meydana gelen ikametten hırsızlık olayı ile ilgili olarak kamera görüntülerinin personel tarafından eksik izlenmesinin de etkisiyle, oluşan güvenlik zafiyeti sonucu dava dışı sigortalının ikametinde hırsızlık olayının meydana gelmesinde, davalı güvenlik şirketinin %30 oranında sorumlu olduğunun ve dava dışı sigortalının hasarın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığının tespit edildiği, yapılan hesaplamada davacının yaptığı ödemenin kadri marufunda bulunduğu, bu hali ile davacının ----- uyarınca rücu hakkının bulunduğu, ihbar olunan site yönetiminin de eksik bıraktığı noktalarla ilgili önemli oranda sorumluluğunun bulunduğu, -----verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır" denilerek müteselsil sorumluluğun düzenlendiği, davalı güvenlik şirketi ile ihbar olunan site yönetiminin bu kapsamda kusurları oranında değil, müteselsilen sorumlu bulundukları kanaatine varıldığı, her iki sorumlunun müteselsil sorumlu olması nedeniyle davalının kusur oranında indirim yapılmasının mümkün olmadığı, bu durumun iç ilişkilerini ilgilendirdiği, davacının takipte avans faizi oranı ile faiz talebinde bulunduğu, tarafların tacir oluşu gözetildiğinde talebin yerinde ve doğru olduğu anlaşılmış, alacak likit olmayıp inceleme ve yargılamayı gerektirdiğinden koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Ayrıntısı gerekçeli kararda yazılacağı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ İLE ; --- sayılı icra dosyasına davalının -----yönünden yaptığı itirazın iptaline; takibin aynı koşullarla aynen devamına,
2-Koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gerekli karar harcı 2.121,23 TL’den peşin olarak yatırılan 375,04 TL’nin mahsubu ile 1.746,19 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 375,04 TL peşin harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 54,40 TL ilk dava masrafı, 102,50 TL tebligat-müzekkere gideri, 3.400,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.556,90 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
8-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve Hazine tarafından karşılanan 1.980,00 TL arabuluculuk ücretinin 6831 sayılı Kanuna göre davanın açılmasına sebebiyet veren davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
9-Karar kesinleştiğinde ----sayılı icra dosyasının iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, --------- Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekili ile ihbar olunan vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.09/11/2021
