19. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/13907 Karar No: 2016/4066 Karar Tarihi: 07.03.2016
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/13907 Esas 2016/4066 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı şirket, davalı bankanın kendisi adına düzenlenen bir çekte sahtecilik yaptığını iddia ederek menfi tespit davası açmıştır. Mahkeme, yapılan incelemeler sonucunda çekteki imzanın şirket yetkilisine ait olmadığını tespit etmiş ve davacının borçlu olmadığının tespitine karar vermiştir. Ancak, çek aslı incelenmediği için bilirkişi raporu yeterli görülmemiş ve hükmün bozulması gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri ise kararda belirtilmemiştir.
19. Hukuk Dairesi 2015/13907 E. , 2016/4066 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı banka vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R - Davacı vekili, davalı bankanın 20.000,00 TL bedelli bir çeki takas odasından sorması neticesinde söz konusu çekte müvekkilinin cirosunun olduğunun öğrenildiğini, ancak çekteki imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını ileri sürerek müvekkilinin dava konusu çek nedeniyle davalılara borçlu olmadığının tespitine ve %20 kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı banka vekili, dava konusu çekin müvekkiline diğer davalı şirketin müvekkili bankadan kullandığı kredilerin tasfiyesi amacıyla temlik edildiğini, davacı itirazlarının iyiniyetli hamil olan müvekkilini bağlamadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Davalı ........, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece toplanan delillere göre; davaya konu çekte bulunan imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığının tespit edildiği gerekçesiyle davanın kabulü ile, davacının dava konusu çek nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, şartları oluşmadığından davacının tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı banka vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, imza inkarına dayalı menfi tespit davasıdır. Hükme esas alınan bilirkişi raporu yeterli olmadığı gibi, Yargıtay denetimine de açık değildir. Zira dava konusu çek aslının incelenmesi gerekirken, çek fotokopisi üzerinde inceleme yapılarak rapor düzenlendiği görülmüştür. Bu durumda mahkemece, davalı tarafça icra takip dosyasında olduğu belirtilen dava konusu çek aslı getirtilerek rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı banka vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 07.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.