4. Hukuk Dairesi 2015/15424 E. , 2017/7794 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 22/02/2007 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 02/04/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalı ... ve yanındaki yakınları tarafından saldırıya uğradığını, davalının bıçak darbesiyle yaşamsal tehlike geçirecek düzeyde yaralandığını ileri sürerek, hastaneye geliş gidiş masrafı, geçici iş görememezlikten dolayı maddi tazminat ile yaşadığı üzüntüler nedeniyle manevi tazminat istemiştir.
Davalı, hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulandığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacının sevk edildiği adli tıp kurumu 3. İhtisas kurulunca usule oluşa uygun bulunan rapora göre 6 ay iyileşme süresinin olduğu ancak sürekli iş göremezlik zararının bulunmadığı sabit olduğu, tedavi için yapılan belgeli belgesiz giderler yol giderleri ve davacının iyileşme sürecindeki bakım giderleri ile geçici iş göremezlik kazanç kaybı zararına ilişkin bilirkişi tarafından yapılan hesaplamanın uygun bulunduğu, davalı tarafça haksız tahrik nedeniyle davalının eylemde bulunduğu iddia edilmiş ise de maddi zararda eylemin kasıtlı eylem olması nedeniyle ve davacının hayati tehlike geçirmesi davalının babasının ise yaralanmasının hafif olması ve adli para cezasına mahkum edilmesi nedeniyle kusur ve hakkaniyet indiriminin yapılmadığı, davacının yaralanma nedeniyle iyileşme süreci boyunca acı ve ızdırap duyduğunun sabit olduğu gerekçesiyle davanın maddi tazminat istemi yönünden kabulüne; manevi tazminet istemi yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Türk Borçlar Kanunu 56. maddesi (BK 47. maddesi) hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç
edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Davaya konu olan olayda; olayın oluş şekli, olay tarihi ve tarafların konumu dikkate alındığında davacı lehine hükmedilen manevi tazminat tutarı azdır. Daha üst düzeyde manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Kararın bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) sayılı bentte açıklanan nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, davacının diğer temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 30/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.