7. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/21934 Karar No: 2015/26063 Karar Tarihi: 21.12.2015
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2014/21934 Esas 2015/26063 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, haksız olarak iş akdinin feshedildiğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin, ulusal bayram genel tatil ücret alacağı talep etmiştir. Davalı, davacının iş akdinin haklı nedenlerle feshedildiğini, fazla mesai alacaklarının ödendiğini, yıllık izinlerinin kullandırıldığını, 2 günlük izin hakkının da banka hesabına yatırıldığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkeme, davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. İş sözleşmesinin, işveren tarafından hatırlatıldığı halde işçinin görevlerini yapmamakta ısrar etmesi nedeniyle haklı olarak feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25. maddesinin (II) numaralı bendinin (h) alt bendinde, işçinin hatırlatıldığı halde görevlerini yapmamakta ısrar etmesi durumunda işverenin haklı fesih imkânının bulunduğu hükme bağlanmıştır. İşçinin görev tanımının, bireysel ya da toplu iş sözleşmesinde açıkça öngörülmüş olması işverenin hatırlatma yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz. Çalışma koşullarında işçi aleyhine değişiklik niteliğinde olan görevlendirmelerin, 4857 sayılı Yasanın 22. maddesi uyarınca işçiyi bağlamayacağı açıktır. Bu kapsamda bir görevin yerine getirilmemiş olması işverene haklı fesih imkânı vermez.
(Kapatılan) 7. Hukuk Dairesi 2014/21934 E. , 2015/26063 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava Türü : Alacak
YARGITAY İLAMI
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; hüküm süresi içinde duruşmalı olarak davalı vekili tarafından temyiz edilmiş ise de; HUMK"nun 438.maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği görüşüldü: Davacı, davalı işveren tarafından haksız olarak iş akdinin feshedildiğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin, ulusal bayram genel tatil ücret alacağını talep etmiştir. Davalı, davacının iş akdinin haklı nedenlerle feshedildiğini, fazla mesai alacaklarının ödendiğini, yıllık izinlerinin kullandırıldığını, 2 günlük izin hakkının da banka hesabına yatırıldığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. İş sözleşmesinin, işveren tarafından hatırlatıldığı halde işçinin görevlerini yapmamakta ısrar etmesi nedeniyle haklı olarak feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur. 4857 sayılı İş Kanununun 25 inci maddesinin (II) numaralı bendinin (h) alt bendinde, işçinin hatırlatıldığı halde görevlerini yapmamakta ısrar etmesi durumunda işverenin haklı fesih imkânının bulunduğu hükme bağlanmıştır. İş görme edimi işçi tarafından işverenin verdiği talimatlara uygun olarak yerine getirilmelidir. İşverenin talimatlarının, bireysel ya da toplu iş sözleşmesi ile getirilebilecek sınırlamalar ile işçinin eğitimi, yeteneği ve takati gibi hususlara aykırılık oluşturmamalıdır. 1475 sayılı Yasada işçinin hatırlatıldığı halde görevlerini yapmaması haklı fesih nedeni olarak sayılmış ve işçinin bu anlık durumu yeterli görülmüşken, 4857 sayılı Yasa ile işçinin “görevi yapmamakta ısrar etmesi” kuralı getirilmiştir. Bu noktada işverenin hatırlatmasının ardından sadece bir kez görevi yapmama yeterli sayılmamalıdır. İşçinin görevi yapmama eylemi hatırlatmanın ardından devamlılık arz etmelidir. İşveren tarafından fesih öncesinde, işçinin yapmakla yükümlü olduğu görevleri hatırlatılmalıdır. Bu hatırlatmanın sözlü ya da yazılı biçimde yapılması mümkündür. Bu konuda ispat yükü de işverendedir. İşçinin görev tanımının, bireysel ya da toplu iş sözleşmesinde açıkça öngörülmüş olması işverenin hatırlatma yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz.
İşçiye yapılacak hatırlatmada/uyarıda, işçiye yapması istenen görev açık biçimde bildirilmeli ve işin tamamlanmasına yetecek bir süre öngörülmelidir. Bildirimde, görevin hatırlatılması yeterlidir. Görevin gereklerinin yerine getirilmemesi durumunda iş sözleşmesinin feshedileceği hususunun ayrıca bildirilmesi gerekmez. Ancak, işveren tarafından işçiye bu yönde bir bildirim yapılmış ise, işçinin yeni bir eylemi gerçekleşmedikçe, önceki eylemlerine dayanılarak iş akdi feshedilemez. İşçinin, verilen görevin bir kısmını yapmış olması halinde, bu davranışının nedenleri üzerinde durulmalı ve işverenin haklı fesih imkânının olup olmadığı, gerekirse uzman bilirkişilerce değerlendirilmelidir. Çalışma koşullarında işçi aleyhine değişiklik niteliğinde olan görevlendirmelerin, 4857 sayılı Yasanın 22 nci maddesi uyarınca işçiyi bağlamayacağı açıktır. Bu kapsamda bir görevin yerine getirilmemiş olması işverene haklı fesih imkânı vermez. Somut olayda; davacı ile yapılan iş sözleşmesinde, davacı fazla mesai yapacağını kabul etmiştir. Yine 02.01.2013 tarihinde 2013 yılı için fazla çalışma yaptırılmasına muvafakat etmiştir. İşveren tarafından 27.05.2013 tarihli duyuru yazısı ile 17.06.2013 tarihine kadar işlerin yetiştirilmesi için fazla mesai yapılacağı tüm işçilere bildirilmesine rağmen, davacı işçi fazla mesaiye kalmamış ve fazla mesai yapmayacağına dair 28.05.2013 tarihinde yazılı beyanda bulunmuştur. Davacı işçinin bildirildiği halde fazla çalışma yapmaması 4857 sayılı Yasanın 25/II-h bendinde düzenlenen "hatırlatıldığı halde görevini yapmamak" niteliğinde olup buna bağlı olarak yapılan işveren feshi haklı nedene dayandığından, kıdem ve ihbar tazminatı isteğinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 21/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.