Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2016/7828 Esas 2017/188 Karar Sayılı İlamı

3. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/7828
Karar No: 2017/188
Karar Tarihi: 18.01.2016

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2016/7828 Esas 2017/188 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen ve temyiz edilen bir hükümde, sanık hakkında meydana gelen ağır derecede kemik kırığı için uygulanan cezada TCK'nın 87/3. maddesi uyarınca artırım yapılmasına karar verilmiştir. Ancak, mağdurun yaralanmasının yüzde sabit iz oluşturup oluşturmadığına dair rapor alınmaksızın hüküm kurulduğu tespit edilmiştir. Ayrıca, mağdurun yaralanmasının yaşamsal tehlikeye neden olup olmadığı ve sanığın hukuki durumu hakkında kesin bir rapor alınmadan yetersiz rapora dayanarak hüküm verilmiştir. Sanığın haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı tartışılmamış ve Anayasa Mahkemesi kararı gereği sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerekliliği belirtilmiştir. Bu nedenlerle hüküm bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 87/3. maddesi
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 86/3-e maddesi
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 29. maddesi
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi
- 1412 sayılı CMUK'un 326/son maddesi
- 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Yasaya göre 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi.

3. Ceza Dairesi 2016/7828 E. , 2017/188 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Mahkumiyetine dair

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü;
Mahkemenin mağdurda meydana gelen 4 (ağır) derece kemik kırığı için sanık hakkında hükmolunan cezada 5237 sayılı TCK"nin 87/3. maddesi uyarınca uyguladığı artırım oranı kırığın derecesi ile orantılı olduğundan bozma nedeni yapılmamış ve tebliğnamenin bu yöndeki bozma yönündeki görüşlerine iştirak edilmemiştir.
Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1) Mağdurun yaralanmasının yüzde sabit iz oluşturup oluşturmadığı yönünde rapor alınmaksızın hüküm kurulduğu anlaşıldığından, mağdur tüm raporları ve tedavi evrakları birlikte en yakın Adli Tıp Şube Müdürlüğüne sevkedilip bu hususta kati rapor alındıktan sonra, sanığın hukuki durumunun tespit ve tayini gerektiği gözetilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2) Sanığın eylemi sonucu mağdurda pnömosefali meydana geldiğinin anlaşılmasına göre, mağdurun yaralanmasının yaşamsal tehlikeye neden olup olmadığı hususunda yeniden rapor aldırılmasından sonra sanığın hukuki durumunun belirlenmesinin gerektiği gözetilmeden yetersiz rapora dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması,
3) Mağdurun silahtan sayılan vasıta ile yaralandığı mağdur beyanı ile uyumlu doktor raporu uyarınca sabit olduğu halde sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 86/3-e maddesinin uygulanmaması suretiyle hakkında eksik ceza tayini,
4) Sanığın mağdurun kendi eşine ilgi duyduğunu ve hatta eşinin olay öncesinde mağdur tarafından alıkonulup eşinin bu hususta müracaatının bulunduğunu, mağdurun bu tavırlarından ötürü eşiyle ailevi sorunlar yaşadıklarını ve tüm bu konuları konuşmak için buluştukları sırada çıkan tartışmanın kavgaya dönüştüğünü savunması karşısında, sanık hakkında TCK"nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışmasız bırakılması,
5) Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerle 1412 sayılı CMUK"un 326/son maddesi gereğince kazanılmış hakları saklı kalmak kaydıyla, 6723 sayılı Kanunun 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.