Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/13901
Karar No: 2016/4064
Karar Tarihi: 07.03.2016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/13901 Esas 2016/4064 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalılar tarafından imzalanan kefaletname uyarınca kullandırılan kredilere ilişkin alacağın tahsili amacıyla açılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemiyle açılan davada, mahkeme yetki itirazı olmamasına rağmen, kefaletnamede belirtilen İstanbul mahkemelerinin yetkili olduğunu belirterek davayı reddetmiştir. Ancak HMK'nın 17. maddesi gereği yetki sözleşmesi yapılmışsa, dava sadece belirlenen mahkemede açılabilir. Kefaletnamedeki yetki kaydı ise münhasır yetki sağlamakta, yani yetki konusunda başka bir mahkeme seçenekleri devre dışı kalmaktadır. Dolayısıyla, mahkeme kararı yanılgılı değerlendirme içermektedir ve temyiz eden davalar yararına hüküm bozulmuştur.
Kanun Maddeleri: HMK'nın 17/1, 18/1 md.
19. Hukuk Dairesi         2015/13901 E.  ,  2016/4064 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı dava dilekçesinin yetki yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    -KARAR-

    Davacı vekili, müvekkili ile dava dışı ................. arasında akdedilen genel kredi sözleşmelerinin davalılar tarafından müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığını, sözleşmelere istinaden kullandırılan kredilerin geri ödenmesinde temerrüde düşülmesi üzerine hesap kat edilerek ihtarname keşide edildiğini, akabinde alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin davalıların haksız itirazları ile durduğunu ileri sürerek, itirazların iptaline ve %20"den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekili, icra takibine konu borç nedeniyle müvekkillerinin sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkillerinin sadece dava konusu 23/06/2009 tarihli genel kredi sözleşmesini imzaladıklarını, 23/06/2011 tarihli genel kredi sözleşmesinde ve eki niteliğindeki kefaletnamede ise müvekkillerinin imzalarının olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece toplanan delillere göre; kesin yetki hallerinde mahkemenin yetkili olmasının dava şartı olduğu, 6100 sayılı HMK"nun 17.maddesinde de kesin yetki hallerinden birinin düzenlendiği, dava konusu olan ve davalıların imza inkarında bulundukları 23/06/2011 tarihli kefaletnamenin 5. maddesinde bu sözleşmeden doğacak davalara bakmaya İstanbul mahkemelerinin yetkili olduğu hususunun düzenlendiği, asıl borçlunun imzaya ve takibe bir itirazının olmadığı, sözleşmedeki yetki şartının hukuken geçerli ve bağlayıcı olduğu, mahkemece yetkiye esas olmak üzere imza incelemesi yapılmasının mümkün olmadığı, sözleşmedeki yetki şartı gereğince mahkemenin yetkisiz olduğu, İstanbul mahkemelerinin kesin yetkili olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin yetki yönünden reddi ile mahkemenin yetkisizliğine, yasal sürede talep halinde dosyanın kesin yetkili ....... Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, davacı banka ile dava dışı şirket arasında akdedilen ve davalıların müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaları bulunan genel kredi sözleşmeleri uyarınca kullandırılan kredilere ilişkin alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vâki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalılar vekili, yetki itirazında bulunmamıştır. Mahkemece, taraflar arasında düzenlenen kefaletnamenin 5. maddesindeki yetki şartı kesin yetki kuralı olarak değerlendirilerek mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK"nun yetki sözleşmesinin düzenlendiği 17.maddesinde; “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” denilmektedir. Bu maddeyle 1086 sayılı HUMK"nun 22. maddesindeki düzenlemeden farklı olarak münhasır yetki sözleşmesi yapabilme imkanı getirilmiştir. Münhasır yetki sözleşmesinden; tarafların yetki sözleşmesi ile belirlenen mahkemenin dışında başka bir mahkemede dava açmama konusunda anlaşmış olmaları hali anlaşılmalıdır. Başka bir deyişle, yetki sözleşmesinde taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça sözleşme ile belirlenen mahkeme veya mahkemelerin münhasır yetkili olduğu kabul edilmiştir. Taraflar şayet kanunla yetkili kılınan genel ve özel mahkemelerin yetkisinin de devam etmesini istiyorlarsa bu hususu ayrıca sözleşmede kararlaştırmaları gerekir. Burada vurgulanması gereken önemli hususlardan biri de HMK"nun 17. maddesinde öngörülen yetki sözleşmesinde belirlenen mahkeme ya da mahkemelerin münhasır hale gelmesi kuralı ile kesin yetki kuralının birbirine karıştırılmaması gereğidir. Zira, yetkinin kesin olduğu hallerde yetki sözleşmesi yapılamaz (HMK"nın 18/1. md.). Somut olayda davalılar vekili yetki itirazında bulunmadığı halde, mahkemece yanılgılı değerlendirme ile kefaletnamenin 5. maddesindeki yetki kaydının re"sen gözetilerek HMK"nın 17. maddesi hükmü uyarınca kesin yetki kuralı olarak kabulü ile yetkisizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalılar yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 07/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi