3. Hukuk Dairesi 2014/14525 E. , 2015/365 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : GERGER ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/03/2014
NUMARASI : 2013/253-2014/162
Taraflar arasında görülen iştirak nafakası davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkiliyle davalının 2001 yılında dini nikah ile evlendiklerini, bu evlilikten 2004 doğumlu Doğukan isimli müşterek bir çocuklarının bulunduğunu, ancak evliliğin başından itibaren eşler arasında ruhi ve fikri anlaşmazlıklar doğduğunu, evliliğin yüklemiş oldukları sorumlulukları yenine getirmediğini, müvekkilinin bütün olanlara rağmen iyi niyetiyle evine, eşine bağlı kaldığını ve sorumluluklarını yerine getirmeye çalıştığını, tarafların yaklaşık 6 senedir ayrı yaşadıklarını ve davalının başkasıyla evlendiğini, müvekkilinin şu an çocuğuyla beraber babasının evinde yaşadığını, hiçbir gelirinin bulunmadığını, ekonomik olarak zor bir yaşam sürdüklerini, davalının ise ekonomik açıdan rahat bir yaşam sürdüğünü, taraflar arasında resmi bir evlilik sözleşmesi bulunmasa da Yargıtay içtihatlarında resmi nikahsız eşlerin de kendileri ve çocukları için nafaka talep edebileceklerini, tüm bu nedenlerle müvekkili için dava sonunda yoksulluk nafakasına dönüştürülmek üzere aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, müşterek çocuk için ise, dava sonunda iştirak nafakasına dönüştürülmek üzere aylık 500,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde; davacıyla aralarında dinî nikâh olduğunu, Doğukan"ın müşterek çocukları olduğunu, davacıyla aralarında resmî evlilik sözleşmesi bulunmadığını, davacının kendisi için istediği nafakayı kabul etmediğini, Doğukan için talep edilen nafakaya bir diyeceğinin olmadığını, ancak talep edilen miktarın yüksek olduğunu, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde davanın zamanaşımına uğraması nedeniyle usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, tedbir nafakası istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacının hukuken eş sıfatı taşımadığı, çocuk Doğukan ile davalı arasında soybağı ilişkisi tesis edilmese de Doğukan"ın davalının çocuğu olduğunun davalının kabulünde olduğu gerekçesiyle müşterek çocuk için aylık 200,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmiş, davacı için talep edilen nafaka isteminin reddine karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Dosya kapsamına göre, tarafların bir süre gayri resmi nikâhla birlikte yaşadıkları ve bu birliktelikten 2004 doğumlu bir çocukları olduğu, daha sonra ayrıldıkları, çocuğun davacı anneyle kaldığı, çocuğun davalıyla soybağı ilişkisinin bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Evlilik haricinde doğan çocuk için babanın nafakayla yükümlü tutulabilmesi için, çocukla babası arasında soybağının kurulmuş olması zorunludur. Baba ile soybağı ise; tanıma, ana ile evlilik, hakim hükmü ve evlat edinme yoluyla kurulur (TMK. m.282). Davalı ile çocuk arasında, Kanunda gösterilen usullerden biriyle bir soybağı tesis edilmediği görülmektedir. Bu durumda, çocukla davalı baba arasında soybağı kurulmasına yönelik olarak dava açılıp açılmadığı araştırılarak, açılmışsa sonucunun beklenmesi ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.