Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/9261 Esas 2018/7668 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/9261
Karar No: 2018/7668
Karar Tarihi: 12.11.2018

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/9261 Esas 2018/7668 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme kararı, bir ortaklığın giderilmesi davasına ilişkindir. Davacılar, ortaklığın paylaşımının mümkün olmadığı taşınmaz malların satış yoluyla giderilmesini istemiştir. Mahkeme, taleplerin kısmen kabul kısmen reddedilmesine karar vermiştir. Davalılar kararı temyiz etmiştir, ancak davalıya yanlış tarihli tebligat yapıldığı ve kararın davalıya tebliğ edilen duruşma gününden önce verildiği gerekçesiyle karar bozulmuştur. Kararda, paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesine ilişkin açılan davaların tanımı ve tarafların hukuki dinlenilme hakkı da açıklanmaktadır.
Kanun maddeleri:
- HMK'nin 27. maddesi (davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi haklarıyla bağlı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptir)
- Anayasa'nın 36. maddesi (adil yargılama hakkı)
- Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. maddesi (adil yargılama hakkı)
14. Hukuk Dairesi         2016/9261 E.  ,  2018/7668 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 29.12.2005 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın satış yoluyla giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen 03.02.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, muris ..."in 26/02/2005 tarihinde vefatı ile davacılar ve davalının mirasçı olarak kaldıklarını, muristen intikal eden 4 ayrı taşınmazın, ... plakalı aracın, 9 mm çapında Browning ve ... markalı iki adet ruhsatlı tabancanın taksimi mümkün olmadığından ortaklığın satış yolu ile giderilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili ve yargılama safhasında davaya dahil edilen davalılar ayrı ayrı, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddi ile;
    1270 ada, 5 parsel sayılı taşınmazın satılarak ortaklığının satış sureti ile giderilmesine,
    Dava konusu 1322 ada, 1 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili talebin atiye terki nedeni ile karar oluşturulmasına yer olmadığına,
    Dava konusu 1470 (eski 1072 ada) ada, 159 parsel sayılı taşınmazda kayıtlı 30 nolu mesken niteliğindeki bağımsız bölümün yargılama sırasında davalı ... adına tescili nedeni ile davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına,
    Dava konusu araç ve silahların yargılama sırasında satışı ve teslimi nedeni ile davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına,
    Dava konusu 1225 ada, 1 parsel sayılı taşınmazın taraflar ile ilgisi olmadığından bu taşınmaza ilişkin davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü davalı ... vekili temyiz etmiştir.
    Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
    Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davasını paydaşlardan (ortaklardan) biri veya bir kaçı diğer paydaşlara (ortaklara) karşı açar. HMK"nin 27. maddesi hükmü uyarınca, davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi haklarıyla bağlı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Hukuki dinlenilme hakkı, Anayasının 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılama hakkının en önemli unsurudur.
    Somut olaya gelince;
    Hükmü temyiz eden ..."a gönderilen tebligat evrakında duruşma gününün 10.02.2016 olarak bildirildiği, ancak temyiz eden davalının bulunmadığı ve asıl duruşma günü olan 03.02.2016 tarihinde Mahkemece karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Temyiz eden davalıya gönderilen tebligat evrakında duruşma günü yanlış bildirildiğinden ve Mahkemece davalıya tebliğ edilen duruşma gününden önce karar verildiğinden davalı ..."ın savunma hakkı kısıtlanarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 12.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.