16. Hukuk Dairesi 2015/19975 E. , 2018/1928 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucunda, ... İlçesi... Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 108 ada 1 parsel sayılı 6.671,17 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki tarım alanına dönüştürülmesi mümkün olan yerlerden olduğu gerekçesiyle ham toprak vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak çekişmeli taşınmazın bir bölümü hakkında tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, dava ve temyize konu 108 ada 1 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A1) ve (A2) ile gösterilen kısımlarının tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davalı Hazineye ait 108 ada 1 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A1) ve (A2) ile gösterilen temyize konu bölümleri üzerinde davacı lehine zilyetlikle kazanım koşullarının gerçekleştiği kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki, kadastro paftasındaki konumuna ve fen bilirkişisi tarafından düzenlenen krokiye göre dava konusu taşınmaz bölümlerinin bitişiğinde dere bulunmasına rağmen, mahkemece taşınmaz başında yapılan keşfe jeolog bilirkişi götürülmemiştir. Yine, taşınmazın evveliyatı, kullanım süresi ile niteliğini ve varsa üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihi en iyi belirleme yöntemi hava fotoğrafları olduğu halde Mahkemece hava fotoğrafları getirtilerek bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmamış, mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarının doğruluğu hava fotoğrafları ile denetlenmemiştir. Öte yandan, ziraat bilirkişi raporunda, çekişmeli 108 ada 1 parsel sayılı taşınmazın %50 oranında eğimli olduğu, tarım arazisi niteliğinde bulunmadığı ve mevcut durum itibariyle hali arazi vasfı taşıdığı belirtilmesine rağmen, tanık ve mahalli bilirkişi beyanlarında çekişmeli taşınmazın nizasız, fasılasız ve malik sıfatıyla 20 yılı aşkın süredir davacı tarafından tarım arazisi olarak kullanıldığı ifade edilmiştir. Ziraat bilirkişi raporu ile keşifte alınan beyanlar arasında açık çelişki bulunmasına rağmen mahkemece bu çelişki giderilmemiş, yeterli ve makul bir gerekçe gösterilmeden keşifte alınan beyanlara üstünlük tanınarak karar verilmiştir. Böylesine eksik ve yetersiz bir incelemeye dayalı olarak hüküm verilemez.
Hal böyle olunca öncelikle kadastro tespit tarihinden (2007) geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ilişkin farklı tarihlerde çekilmiş en az 3 adet stereoskopik hava fotoğrafı ile temin edilebilen en eski tarihli uydu fotoğrafları Harita Genel Komutanlığı’ndan getirtilerek dosyaya konulmalı, daha sonra mahallinde elverdiğince yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile üç kişilik ziraat bilirkişi kurulu, fen bilirkişisi, jeoloji mühendisi bilirkişi ve jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı, yapılacak keşifte yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelemesi yaptırılmalı, bu inceleme sırasında temin edilebilen en eski tarihli uydu fotoğraflarından yararlanılmalı, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin önceki ve şimdiki niteliğinin, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının, varsa imar-ihya çalışmalarının tamamlanma tarihinin, zilyetliğin sürdürülüş şekli ve süresinin belirlenmesine çalışılmalı, tanık ve yerel bilirkişilerden taşınmazın önceki durumu, kime ait olduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ve ne suretle kullanıldığı, varsa imar-ihya çalışmalarının hangi tarihte tamamlandığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, tanık ve yerel bilirkişi beyanları bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, taşınmazın kadastro paftasındaki konumu bilgisayar programı aracılığıyla ölçekleri eşitlenmek suretiyle uydu ve hava fotoğraflarına aktarılmalı, üç kişilik ziraat bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmaz bölümlerinin nitelikleri, toprak yapıları, zirai faaliyete konu olup olmadıkları, zilyetliğin kimden kime ne zaman geçtiği ve hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü, kullanım sınırlarının oluşup oluşmadığı ve komşu parseller ile dava konusu taşınmaz bölümleri arasında nitelik farkı bulunup bulunmadığı hususlarında ayrıntılı rapor alınmalı, jeolog bilirkişiden dava konusu taşınmazın dere yatağından kazanılıp kazanılmadığı ve halen aktif dere yatağında kalıp kalmadığı hususlarında ayrıntılı rapor alınmalı, dava konusu taşınmazın tüm yönlerinden çekilmiş fotoğrafları dosya arasına konulmalı, fen bilirkişisine keşfi takibe imkan verir ayrıntılı rapor ve kroki düzenlettirilmeli, bundan sonra da toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 19.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.