20. Ceza Dairesi 2017/6459 E. , 2017/4883 K.
"İçtihat Metni"Yüksek Adalet Bakanlığı"nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkında, merci İzmir 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 06/02/2017 tarihli ve 2017/7 değişik iş sayılı kararının kanun yararına bozulması talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 12/09/2017 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
İncelenen dosyadan;
İzmir 12.Ağır Ceza Mahkemesi’nin 09/03/2015 tarihli 2015/26 esas ve 2015/55 sayılı kararı ile, “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan sanık ..."ın, değişen suç vasfına göre “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/1 ve 62 maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 6545 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 191/8-a maddesi hükmü nazara alınarak 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 1 yıl denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, sanığın denetim süresi içerisinde uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu işlemesi nedeniyle yapılan ihbar üzerine, İzmir 12.Ağır Ceza Mahkemesi’nin 16/01/2017 tarihli 2015/26 esas ve 2015/55 sayılı ek kararı ile, hükmün açıklanmasına yer olmadığına karar verildiği, Cumhuriyet savcısının anılan ek karara itirazı üzerine merci İzmir 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 06/02/2017 tarihli ve 2017/7 değişik iş sayılı kararı ile itirazın kabulüne ve İzmir 12.Ağır Ceza Mahkemesi’nin 16/01/2017 tarihli 2015/26 esas ve 2015/55 sayılı ek kararının kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında;
“Dosya kapsamına göre, hakkında uyuşturucu madde ticareti suçundan kamu davası açılan sanığın eyleminin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçunu oluşturduğu gerekçesiyle 5237 sayılı Kanun"un 191/8. maddesindeki düzenleme uyarınca, 5271 sayılı Kanun"un 231. maddesindeki şartlar aranmaksızın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği cihetle, sanık hakkında verilen hükmün açıklanması koşullarının da 5271 sayılı Kanun"un 231. maddesine tabi olmadığı, 5237 sayılı Kanun"un 191/4. maddesinde yeralan; "a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması, c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması..." hallerinde hükmün açıklanmasına karar verileceği gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek, İzmir 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 06/02/2017 tarihli ve 2017/7 değişik iş sayılı kararının bozulması istenmiştir.
Yapılan incelemede;
Hakkında, İzmir 12.Ağır Ceza Mahkemesi’nin 09/03/2015 tarihli 2015/26 esas ve 2015/55 sayılı kararı ile sanığın eyleminin “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçunu oluşturduğu gerekçesiyle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/8. maddesindeki düzenleme uyarınca, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddesindeki koşullar aranmaksızın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği,bu durum karşısında sanık hakkında verilen hükmün açıklanması koşullarının da 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddesine tabi olmadığı, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/4. maddesinde yer alan düzenlemeye göre;
a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi,
b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması,
c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması" hallerinde hükmün açıklanmasına karar verileceği gözetilmeden "İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 16/01/2017 tarihli 2015/26 esas ve 2015/55 sayılı ek kararının kaldırılmasına” karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerinde görüldüğünden; mercii İzmir 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 06/02/2017 tarihli ve 2017/7 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine,
04/10/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.