20. Hukuk Dairesi 2017/8768 E. , 2020/1162 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, ... köyü, ... mevkiinde bulunan dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği yaklaşık 1000 m2 miktarındaki taşınmazda kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek taşınmazın adına tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile ... ili, ... ilçesi, ... köyü ... mevkiinde kain, doğusu davacıya ait tapulu arazi, batısı ... , güneyi tapulu şahıs arazisi, kuzeyi patika yol ve yazlık şahıs eviyle çevrili taşınmazın bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen 794 m2 karışık meyve bahçesi vasfındaki taşınmazın davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 24.11.2016 gün ve 2016/7333 - 11127 E.K. sayılı ilamıyla bozulmuştur. Hükmüne uyulan bozma ilamında özetle ""dosya aslı bu dosya içinde yer alan davacısının dosyamız davacısı ..., davalıların Hazine, ... Köyü Tüzel kişiliği, Orman Yönetimi ve Karayolları Genel Müdürlüğü olduğu ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1999/353 - 2003/523 E.K. sayılı kararı ile; fen bilirkişinin 04.03.2003 tarihli raporunda (A) ve (B) harfi ile gösterilen kadastro harici taşınmazların davacı adına tesciline, (C)-(D)-(E) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümleri ile kuru dere olarak işaretlenen taşınmaz bölümlerine ilişkin davanın reddine karar verildiği, kararın Hazine ve Orman Yönetimi tarafından kabule ilişkin bölümler yönünden temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 26.01.2004 tarih ve 2003/9089-2004/368 sayılı karar ile onanması sonrasında hükmün kesinleştiği ve (A) harfi ile gösterilen taşınmazın eldeki dosyada dava konusu taşınmaza komşu 101 ada 38 sayılı parsel altında davacı ... adına tapuya tescil edildiği anlaşılmaktadır.
Kesin hüküm HUMK"nın 237. maddesinde (HMK’nın 303. maddesi) düzenlenmiştir. Kesin hükmün varlığından söz edilebilmesi için davanın taraflarının, konusunun (müddeabihinin) ve dava sebeplerinin yani davada dayanılan vakıaların aynı olması gerekir. Kesin hüküm, mahkemeleri davanın taraflarını, cüzi ve külli haleflerini (akdi ve ırsi ardıllarını), tüm kurum ve kuruluşları bağlar.
Karacabey Asliye Hukuk Mahkemesinin 1999/353 - 2003/523 E.K. sayılı dosya içerisinde yer alan bilirkişi raporlarının incelenmesinden; davacı tarafından eldeki dosyada dava edilen taşınmazın Karacabey Asliye Hukuk Mahkemesinin 1999/353 - 2003/523 E.K. sayılı dosyasında dava edilen ve fen bilirkişinin 04.03.2003 tarihli raporunda (E) harfi ile gösterilen yer içinde kaldığı ve bu kısma ilişkin mahkemece verilen red hükmünün temyiz edilmeksizin kesinleşmiş olduğu tespit edilmiştir. Bu nedenle; mahkemece, taraflar arasında görülen eldeki
davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, aksi düşünce ile yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır."" gereğine değinilmiştir. Bozma sonrası yapılan yargılama neticesinde mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, Medeni Kanunun 713. maddesi uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1975 yılında orman kadastrosu ve 1744 sayılı Kanunla değişik 2.madde uygulaması, 1989 yılında sınırlandırması yapılmamış ormanların kadastrosu ile 3302 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması ve aplikasyon çalışması, 2010 yılında yapılıp kesinleşen 3402 sayılı Kanunun Ek-4. maddesi çalışması bulunmaktadır. Genel arazi kadastrosu 1971 yılında yapılmış, davalı taşınmaz tesbit dışı bırakılmıştır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 04/03/2020 gününde oy birliği ile karar verildi.