Vergi Usul Kanununa Muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/8290 Esas 2018/6701 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/8290
Karar No: 2018/6701
Karar Tarihi: 11.09.2018

Vergi Usul Kanununa Muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/8290 Esas 2018/6701 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanıkların vergi usul kanununa muhalefet suçundan mahkumiyetine karar verilmiştir. Sanıkların sahte fatura düzenleme suçundaki savunmaları dikkate alınmış ancak dosyada faturaların asıllarının veya onaylı örneklerinin bulunmadığı görülmüştür. Bu nedenle, suçun maddi konusu olan faturaların incelenmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, faturaların zorunlu bilgileri içerip içermediğinin tespiti için uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması istenmiştir. Eğer faturalardaki yazı ve imzalar sanıklara ait değilse, mükelleflerin tespit edilip karşıt inceleme raporu düzenlenmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda, zincirleme sahte fatura düzenleme suçunun oluşacağı gözetilmemiş ve Anayasa Mahkemesinin kararıyla ilgili uygulamanın yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 227. ve 230. maddeleri detaylı bir şekilde açıklanmıştır.
11. Ceza Dairesi         2016/8290 E.  ,  2018/6701 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Vergi Usul Kanununa Muhalefet
    HÜKÜM : Mahkumiyet
    Sanıklardan ..."ın, söz konusu şirketin ortaklarından biri olduğunu, şirketin elektrik elektronik malzemeleri satımını yaptığını, 2009 yılı öncesi ortağı olduğu 9-10 adet şirketinin bulunduğunu, bu şirketlerin bir kısmına abisi olan diğer sanığın da ortak olduğunu, üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini, sahtecilik yapmadığını savunması; sanık ..."ın, şirketi faal olarak hiçbir zaman işletmediklerini, hiçbir fatura ve belgede imzasının olmadığını, sahte belge düzenlemediğini savunması karşısında; suçun unsurlarının ve maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti için;
    1- Sahte fatura düzenleme suçunda, suçun maddi konusunun fatura olması; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 230. maddesinin 1. fıkrasında, faturalarda bulunması zorunlu olan bilgilerin neler olduğunun belirtilmesi, aynı Kanunun 227. maddesinin 3. fıkrasında ""Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanunun Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır"" hükmünün yer alması; suç konusu faturaların dosya içinde bulunmadığının ve getirtilip duruşmada incelenmediğinin anlaşılması karşısında; sanıkların 2009 takvim yılında düzenlendiği iddia olunan faturalardan, kanaat oluşturacak sayıdaki asıllarının veya onaylı örneklerinin getirtilerek incelenmesi ve 213 sayılı Kanunun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içerip içermediğinin tespit edilmesi,
    2- Faturaların zorunlu bilgileri içerdiğinin tespit edilmesi durumunda;
    a) Faturaların sanıklara gösterilerek yazı ve imzaların kendilerine ait olup olmadığının sorulması,
    b) Sanıkların faturalardaki yazı ve imzaların kendilerine ait olmadığını söylemesi halinde; yazı ve imza örnekleri temin edilerek, faturalardaki yazı ve imzaların sanıklara ait olup olmadığı konusunda uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması,


    c) Faturalardaki yazı ve imzaların sanıklara ait olmadığının anlaşılması halinde ise;
    aa)Faturaları kullandığı belirlenen mükellefler tespit edilip hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin ilgili vergi dairesinden sorularak, düzenlenmiş ise onaylı örneklerinin getirtilmesi,
    bb) Aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığını araştırılması; dava açılmış ise, dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması,
    cc) Faturaları kullanan mükellef yetkililerinin CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanıkları tanıyıp tanımadıklarının sorulması,
    Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanıkların hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
    3- Kabule göre de;
    a) Sahte fatura düzenleme suçunda aynı takvim yılı içerisinde farklı zamanlarda düzenlenen sahte fatura eylemlerinin bir bütün halinde zincirleme sahte fatura düzenleme suçunu oluşturacağının gözetilmemesi,
    b) 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,

    Yasaya aykırı, sanık ... ve sanık ... müdafinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, ceza miktarı itibarıyla sanıkların kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 11.09.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.