Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/14452 Esas 2019/8174 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/14452
Karar No: 2019/8174
Karar Tarihi: 17.09.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/14452 Esas 2019/8174 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/14452 E.  ,  2019/8174 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 24.06.2019 Pazartesi günü davacı vekili Av. ... ile davalı ... Turz.Tic.A.Ş. vekili Av. ... geldi. Diğer davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili, davalı ... Tic. A.Ş."den alacaklı olduğunu, aleyhine icra takibi yapıldığını, borçlu adına kayıtlı malvarlığına rastlanmadığını, davalı borçlunun dava konusu oetl vasfındaki gayrımenkulünü diğer davalı ... Turizm İnşaat Emlak Taah. Tic. Ltd. Şti"ne, ondan da 1/2 hissesinin davalı ... Turizm Yatırımları ve İşletmeleri A.Ş."ne devredildiğini, davalılar arasında organik bağ bulunduğunu, alacaklılarından mal kaçırma gayesi ile sattığını beyan ile davalılar arasındaki tasarrufun iptali ile icra dosyasından cebri icra yetkisi verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar dava konusu gayrımenkulün kaydında yer alan ipotek bedelleri ile devredildiğini, alacaklının alacağının düşük olduğunu, mal kaçırma gayesi bulunmadığını beyan ile davanın reddini talep etmişlerdir.
    Mahkemece, toplanan deliller, dosya kapsamına ve dosyadan aldırılan bilirkişi raporlarına göre taşınmazın devir tarihinde belirlenen değeri ile tapuda gösterilen değerinin bir mislini aşmadığı, dolayısı ile bağış niteliğinde bir işlem olarak kabul edilemeyeceği, satışın muvazaalı ve alacaklıdan mal kaçırma amaçlı yapıldığı sonucuna varılamadığı gerekçesi ile davacının ispatlanamayan davasının reddine karar verilmiş hüküm süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava İİK"nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
    Mahkemece dava konusu gayrımenkulün gerçek değerleri ile satım değeri arasında bedel farkının olmadığının anlaşılmasına göre davanın reddine karar verilmişse de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir.
    İİK"nun 280.maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği, aynı maddenin son fıkrasında ise ticari işletmenin veya işyerindeki mevcut ticari emtianın tamamını veya mühim bir kısmını devir veya satın alan yahut bir kısmını iktisapla beraber işyerini sonradan işgal eden şahsın, borçlunun alacaklılarını ızrar kastını bildiği ve borçlunun da bu hallerde ızrar kastıyla hareket ettiğinin kabul edildiği, bu karinenin, ancak iptal davasını açan alacaklıya devir, satış veya terk tarihinden en az üç ay evvel keyfiyetin yazılı olarak bildirildiğinin veya ticari işletmenin bulunduğu yerde görülebilir levhaları asmakla beraber Ticaret Sicili Gazetesiyle; bu mümkün olmadığı takdirde bütün alacaklıların ıttılaını temin edecek şekilde münasip vasıtalarla ilan olunduğunun ispatla çürütülebileceği hüküm altına alınmıştır.
    Somut olayda davalı borçlu ... Turizm Tic. AŞ tarafından iş makinelerinın devredilmesi İİK 280/3 maddesi gereğince iptale tabidir.
    Dava konusu iş makinalarının davalı borçlu firmanın İİK"ın 280/3. maddesi gereğince ticari işletmesinin mühim bir kısmını oluşturup oluşturmadığı hususu karar yerinde tartışılmadan ve dosya içerisindeki belgelerden de davalılar arasında iştigalleri-ortakları adresleri hususlarında irtibat olduğu bunun davaya etkisi değerlendirilmeden yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 2.037,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak duruşmada vekille
    temsil olunan davacıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 17/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.