19. Hukuk Dairesi 2016/279 E. , 2016/4054 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalıya satılan keresteye ilişkin fatura bedelinin ödenmemesi üzerine yapılan takibin davalının itirazı üzerine durduğunu, takip talebinde asıl alacağın 27.089,69 TL olması gerekirken sehven 53.041,61 TL asıl alacak ve yıllık %16 yerine %27 faiz talep ettiklerini, faiz oranını %16 olarak düzelttiklerini ve 27.089,69 TL lik asıl alacağın fazla kısmından feragat ettikleri belirterek, davalının vaki itirazının iptalini, davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin davacıya 27.089,69 TL borçlu olduğunu kabul ettiklerini, cevap süresinde davayı kabul ettiklerinden vekalet ücreti ve yargılama gideri bakımından dikkate alınması gerektiğini, davacının fazladan alacak ve fahiş faiz talep ettiğini belirterek kötü niyet tazminatına hükmedilmesini ve davacının icra inkar tazminatı talebinin reddini istemiştir.
Mahkemece, davacı vekilinin duruşmada 27.089,69 TL alacaklı olduklarını ve takipteki fazla istemden feragat ettiklerini bildirdiği gerekçesiyle davalının 27.089,69 TL alacağa yaptığı itirazın iptaline karar verilmiş hüküm,Dairemiz"in 2012/7625 E.,2012/14525 K.sayılı ve 08.10.2012 tarihli ilamı ile “Dava, icra takibinde talep edilen 53.041,61 TL alacağa yapılan itirazın iptaline ilişkin olup, yargılamanın devamında davacı vekili 27.089,69 TL üzerinde kalan kısım için talebinden feragat etmiştir.Bu durumda davalı taraf yararına feragat edilen kısım dikkate alınarak yargılama gideri ve vekil ile temsil edildiğinden vekalet ücreti verilmesi gerekirken bu yönde bir hüküm kurulmamış olması isabetsizdir.” gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkemece,bozma ilamına direnilerek yapılan yargılama sonunda, davanın harcı 53.041,61 TL üzerinden yatırılmadığı, bu miktara itirazın iptalinin talep edilmediği, sadece takipteki 25.951,92 TL tutar açısından feragat edildiğinin bilgi mahiyetinde bildirildiği, kaldı ki davanın itirazın iptali davası olup davacı tarafça davalı yönünden icra takibine yapılan itirazın hangi miktarda iptalinin talep edildiğinin açıkca 27.089,69 TL olarak belirtildiği, itirazın iptali davasının harca değer miktarı 27.089,69 TL olarak açıkca dava dilekçesinde belirtildiği, kaldı ki takipte davacı istediği takip tutarından feragat edebileceği, bu hususta itirazın iptali davasında ayrıca karar almasına gerek bulunmadığından 2011/272 Esas 2012/8 Karar sayılı 31/01/2012 günlü kararı yerinde olduğu gerekçesi ile bozmaya direnilmiş ve davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine,
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 2014/19-120 Esas, 2015/1758 Karar sayılı ve 16.09.2015 ilamı ile “Somut olayda davacı 53.041,61 TL asıl alacak ile bunun fer’ilerinin tahsili için icra takibine girişmiş, itirazın iptali davasını ise 27.089,69 TL üzerinden ve faiz oranını yıllık % 27’den % 16’ya indirmek suretiyle açmıştır. Davayı açarken de alacağının dava konusu ettiği tutar kadar olduğunu ve takipte istediği fazla miktarın hataya dayalı olduğunu belirtmiştir. Dava konusu etmediği miktardan alacaklı olmadığını ve o kısmı bundan sonra da dava konusu etmeyeceğini dava dilekçesinde ifade etmiştir. Davacının yargılama sırasında fazla tutara ilişkin bir feragat beyanında bulunmaması karşısında davacının davasını takip talepnamesinde tahsilini istediği tutarın tamamını göstererek açtığı ve davanın devamı sırasında bunun bir kısmından feragat etmediği açıktır. O halde yerel mahkemece itirazın iptaline ilişkin davanın 27.089,69 TL üzerinden açıldığına ilişkin kabulde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.” gerekçesi ile yerel mahkemenin direnme kararı uygun bulunup, davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Dairemiz"e gönderilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 07/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.