3. Hukuk Dairesi 2014/14773 E. , 2015/340 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : KESKİN ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/04/2014
NUMARASI : 2014/5-2014/82
Taraflar arasında görülen yardım nafakası davasının yapılan yargılaması sonunda yerel mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının B..A. K.. İ.. F..i"ni kazandığını, annesinin yardımı ile zor şartlarda öğrenimini sürdürdüğünü, kiralık evde kaldığını, aylık masrafının 700,00 TL"yi bulduğunu, davalının bu güne kadar herhangi bir yardımının olmadığını belirterek, davacı lehine 500,00 TL yardım nafakasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde; emekli olduğunu, 1.000,00 TL maaş aldığını, diğer çocuğu için de davacının annesine nafaka ödediğini, kredi borçları bulunduğunu, geçimini dahi babasının yardımları ile sağladığını , davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; davacı için aylık 300,00 TL yardım nafakası ödenmesine karar verilmiş, davalı tarafından kararın temyizi üzerine 18/06/2014 tarihli ek karar ile hükmün kesin olduğundan bahisle temyiz talebinin reddi cihetine gidilmiş , iş bu ek karar davalı tarafça temyiz edilmiştir.
Bu bağlamda temyize konu ilk uyuşmazlık; yerel mahkeme kararının kesin olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davacı tarafın istemi aylık 500,00 TL yardım nafakasına ilişkin olup, mahkemece 300,00 TL yardım nafakasına hükmedilmiştir
HUMK’nın 427/2. maddesinde, miktar veya değeri belirli bir tutarın altında kalan taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararların kesin olduğu hükme bağlanmıştır.
5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK. nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2014 tarihinden itibaren 1.890 TL. ye çıkarılmıştır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 6.4.2005 tarih ve 2005/3-169 E- 235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır.
Buna göre hüküm, davalı açısından kabul edilen yıllık nafaka miktarı itibariyle kesin nitelikte değildir.Hal böyle olunca mahkemece; kararın kesin olduğundan bahisle davalının temyiz dilekçesinin reddine dair ek kararın kaldırılmasına ve yasal süresi içinde verilen temyiz dilekçesinin incelemesine karar verilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Somut olayda mahkemece davacı yararına hükmedilen tedbir nafakasının başlangıç tarihi belirtilmemiştir. 28/11/1956 tarih ve 15 E.-15 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre nafaka ve nafakanın artırılması davaları kanundan doğan bir alacağın tespiti ve tahsili niteliğinde olup, davanın açıldığı tarihten itibaren hüküm ifade eder. Buna göre, nafakaya dava tarihten itibaren hükmetmek gerekirken; nafakanın hangi tarihten itibaren ödenmeye başlayacağının belirtilmemiş olması usul ve yasaya uygun bulunmamıştır.
Ne var ki; bu konunun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği ve "hakimin takdir yetkisi kapsamında" kalmadığından hükmün HUMK 438/7, C2 hükmü ve 6100 sayılı HMK 370/2 ek 3/1 maddesi gereğince düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiş olup, Hükmün 1.fıkrasında yer alan "aylık 300,00 TL " ifadelerinin çıkarılarak yerine "dava tarihinden itibaren aylık 300,00 TL" ifadelerinin yazılarak hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, ..TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 12.01.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.