8. Hukuk Dairesi 2014/7670 E. , 2015/11393 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Muhdesatın tespiti
..... ile... aralarındaki muhdesatın tespiti davasının reddine dair Edirne 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 21.11.2013 gün ve 228/554 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, davalı tarafından dava konusu 240 ada 19 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki binanın 2. katının vekil edeni tarafından yapıldığını açıklayarak, binanın 2. katının vekil edeni tarafından meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece; dava konusu taşınmaz üzerindeki binanın tüm masraflarının mirasbırakan tarafından karşılandığı, davacının iddiasını ispatlayamadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden, dava konusu taşınmazın müfrez arsa vasfıyla mirasbırakan ..... adına satış nedeniyle 15.09.1964 tarihinde tescil edildiği anlaşılmıştır. Davacı taraf, dava konusu taşınmaz üzerinde 2 katlı bina bulunduğunu açıklayarak 2. katın kendisi tarafından meydana getirildiği iddiasında bulunmuştur.
Mahkemece, 1.11.2013 tarihinde mahallinde yapılan keşifte dinlenen davalı tanıklardan....., mirasbırakanın yaklaşık 20 yıl önce zemin katı ve 10 yıl sonra da 1. ve 2. katı yaptığını, diğer davalı tanığı.... ise mirasbırakanın 30 yıl önce zemin katı, bundan 1-2 yıl sonra da 1. ve 2. katı yaptığını açıklamışlardır. Davacı tanıkları ..... ve... yargılama oturumunda dinlenmiş ve dava konusu muhdesatın kaba inşaat şeklinde 4 katının mirasbırakan ile davacı tarafından yapıldığını, sonrasında davacının 1. katın içini tamamlayarak burada oturduğunu açıklamışlardır.
Somut olayda, davalı tanıkların beyanlarında dava konusu inşaatın yapıldığı tarihe ilişkin çelişkili beyanların bulunduğu, yine bu çelişkili anlatımların davacı tanıkların beyanları ile uyuşmadığı görülmüştür.
Taşınmazın aynına ilişkin uyuşmazlıklarda mutlak suretle nizalı taşınmazın bulunduğu yerde yöntemine uygun olarak keşif yapılmalı ve taraf tanıklarının 6100 sayılı HMK"nun 243 ve 244 madde (HUMK"nun 258 ve 259. maddeleri) hükmü uyarınca keşif yerinde hazır bulunmak üzere davetiye ile çağrılmak suretiyle mümkün olduğunca taşınmaz başında yapılacak keşifte dinlenilmeleri, tanıkların anlatımları arasında çelişki bulunduğu taktirde yeniden huzura alınarak bu çelişkinin mümkün olduğunca giderilmeye çalışılmalıdır.
Şu halde, Mahkemece yeniden yerinde keşif yapılıp, yukarıdaki açıklamalar ile iddia ve savunma kapsamındaki bilgi ve belgeler göz önünde bulundurularak, taşınmaz üzerindeki binanın gerçekten mirasbırakan tarafından önce zemin daha sonrasında 1. ve 2. kat olarak mı yapıldığı, yoksa 4 katın kaba inşaat halinde mirasbırakan ile davacı tarafından birlikte yapılıp yapılmadığı hususu üzerinde durulması, tanıklara sorular yöneltilmek suretiyle olayın aydınlığa kavuşturulması, binanın yaşı ve özellikleri konusunda uzman bilirkişilerden gerekçeli ve denetime açık rapor istenmesi gerekmektedir.
SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK, m. 297/ç) ve HUMK"nun 440/1 maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 25,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 14.05.2015 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(Muhalif)
KARŞI OY
Davacı ortak mirasbırakandan taraflara miras yolu ile kalan ve taraflar arasında ortaklığın giderilmesi davasına konu taşınmaz üzerindeki iki katlı bina niteliğinde (bodrum+zemin+ 1. ve 2. kat) fiili yapı bulunan taşınmazın üst katının kendisi tarafından meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesini istemiş, Mahkeme binanın tamamıyla ortak mirasbırakan tarafından meydana getirildiğinin kanıtlandığı gerekçesiyle davayı reddetmiştir. Red hükmünü davacı temyiz etmiştir.
Çekişmeli muhdesat hakkında davacı tanıkları davacının, davalı tanıkları ise mirasbırakanın muhdesatı meydana getirdiğini bildirmişlerdir. Tanık beyanlarındaki çelişkinin giderilmesinde birinin diğerinden üstün tutulmasını gerektirecek bir olgu yoktur. O halde, tanık beyanları uzlaştırmasının binanın üst katının davacı ile mirasbırakan tarafından müştereken yapıldığı şeklinde olması gerekir. Yeniden araştırılacak bir husus yoktur. Hükmün, binanın üst katının davacı ile ortak mirasbırakan tarafından müşterek (ortak) olarak meydana getirildiğinin tespitine karar verilmek üzere bozulması gerektiğini düşünüyorum. Bu sebeple, değerli çoğunluğun bozma sonucuna katılmakla birlikte, bozma gerekçesine katılmıyorum.14.05.2015