18. Ceza Dairesi 2019/8477 E. , 2019/12667 K.
"İçtihat Metni"KARAR
Fuhuş suçundan sanık ..."un yapılan yargılaması sonucunda; hükmün açıklanarak mahkumiyetine dair Bursa 11. Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 02/12/2014 gün ve 2014/363 E. 2014/582 K. sayılı hükmün sanık tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 13/06/2019 gün ve 2017/7215 Esas, 2019/10520 Karar sayılı ilamı ile temyiz kanun yoluna tabi olup, kesinleşmesi halinde infaza verilecek hükmün açıklanacak yeni hüküm olduğu, bu nedenle yargılama sonucunda ulaşılan sonuçların, iddia, savunma, tanık anlatımları ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmeler ile sanığın eyleminin ve yüklenen suçun unsurlarının nelerden ibaret olduğunun, hangi gerekçe ile hangi delillere üstünlük tanındığının açık olarak gerekçeye yansıtılması ve bu şekilde cezanın şahsileştirilmesi gerekirken, açıklanan ilkelere uyulmadan, önceki karara yollama yapılmak suretiyle, Anayasanın 141. ve 5271 sayılı CMK"nın 34, 223 ve 230. maddelerine aykırı davranılması, usul ve yasaya aykırı görüldüğünden hükmün bozulması yönündeki kararına karşı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 11/07/2019 gün ve 14 - 2015/13352 sayılı yazısı ile itiraz etmesi üzerine dosya Dairemize gönderilmekle incelendi;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ilgili itiraz yazısında özetle; Fuhuş suçunda sanık ..."un atılı suçtan mahkumiyetine dair Bursa 11. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/12/2014 gün ve 2014/363 Esas, 2014/582 Karar sayılı kararı sanık tarafından temyiz edilmiş olmakla, temyiz istemi hakkında 09/11/2017 gün ve 2015/13352 sayılı tebliğname düzenlenerek dosyanın Yargıtay 18. Ceza Dairesine tevdi edildiği, Tebliğnameyi düzenleyen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı ..."un bilahare Yargıtay üyeliği görevine seçilmiş olduğu ve Yargıtay 18. Ceza Dairesi tarafından yapılan temyiz incelemesinde bozma kararı veren heyette yer aldığı, Yargıtay Cumhuriyet savcısı olarak görev yaptığı sırada tebliğname düzenleyerek görüş bildiren kişinin, daha sonra Yargıtay üyesi seçilmesi halinde, özel dairede o işin müzakeresine katılmasının, 5271 sayılı CMK"nın 22. maddesinin 1. fıkrasının (g) bendine göre hakimin davaya bakamayacağı hallerden olup, aynı zamanda AİHS’nin 6/1. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının ihlali niteliğinde bulunduğu konusunda tereddüt bulunmadığı gibi aynı konuda Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 08/06/1999 gün ve 1450-156, 03/03/2009 gün ve 21-46, 27/09/2011 gün ve 250-190 01/12/2015 gün ve 337-434 sayılı kararlarının da görüşün doğruluğunu destekler mahiyette olduğu ve somut olayda temyize konu mahkumiyet hükmü hakkında Yargıtay Cumhuriyet Savcısı olarak tebliğname düzenleyen ve işin esası hakkında görüş bildiren Yargıtay 18. Ceza dairesi üyesi ..."un, hüküm hakkındaki temyiz incelemesini yapan heyette yer alarak itiraza konu karara iştirak etmesinin CMK"nın 22/1-g maddesine aykırı olduğu belirtilerek hükmün bozulması talep edilmiştir.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP, DÜŞÜNÜLDÜ:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itiraz gerekçesi yerinde görülmekle, 6352 sayılı Kanunun 99. maddesiyle eklenen 5271 sayılı CMK"nın 308. maddesinin 3. fıkrası uyarınca İTİRAZIN KABULÜNE, 13/06/2019 gün ve 2017/7215 E. 2019/10520 K. sayılı kararının kaldırılmasına,
Bursa 11. Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 02/12/2014 gün ve 2014/363 E. 2014/582 K. sayılı hükmünün yeniden incelenmesi sonucu;
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Temyiz kanun yoluna tabi olup, kesinleşmesi halinde infaza verilecek hükmün açıklanacak yeni hüküm olduğu, bu nedenle yargılama sonucunda ulaşılan sonuçların, iddia, savunma, tanık anlatımları ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmeler ile sanığın eyleminin ve yüklenen suçun unsurlarının nelerden ibaret olduğunun, hangi gerekçe ile hangi delillere üstünlük tanındığının açık olarak gerekçeye yansıtılması ve bu şekilde cezanın şahsileştirilmesi gerekirken, açıklanan ilkelere uyulmadan, önceki karara yollama yapılmak suretiyle, Anayasanın 141. ve 5271 sayılı CMK"nın 34, 223 ve 230. maddelerine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı, sanık ..."un temyiz nedenleri bu nedenle yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki isteme aykırı olarak, sair hususlar incelenmeksizin, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 19/09/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.