Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/1472 Esas 2018/6692 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/1472
Karar No: 2018/6692
Karar Tarihi: 11.09.2018

Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/1472 Esas 2018/6692 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, devlete ait tescil harici bir alandan izinsiz olarak toprak aldığı gerekçesiyle suçlanmış ve köy muhtarı olarak gerçeğe aykırı bir belge düzenlemekle suçlanmıştır. Sanığın savunması ve tanık ifadesine göre belgenin düzenlenmesi konusunda başka bir kişinin isteğiyle hareket ettiği ortaya çıkmıştır. Ancak sahtecilik kastıyla hareket ettiğine dair yeterli delil olmadığı görüşüne karşı, mahkeme sanığın suçlu olduğuna karar vermiştir. Mahkemenin kararı, Anayasa Mahkemesi'nin 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle yeniden değerlendirilmiştir. Bu nedenle, karar bozulmuş ve yeniden incelenmek üzere dosya mahkemeye geri gönderilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi
- 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 321. maddesi
11. Ceza Dairesi         2016/1472 E.  ,  2018/6692 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    1. ..."ın köy sınırları içerisinde bulunan devletin hüküm ve tasarrufu altındaki tescil harici yerlerden olduğu tespit edilen alandan izinsiz olarak iş makinesi ve kamyonla toprak aldığının tespit edilmesi üzerine, İl Jandarma Komutanlığı görevlilerince 08.04.2013 tarihli tutanağın düzenlenmesinden sonra, köy muhtarı olan sanık ... tarafından içeriği itibarıyla gerçeğe aykırı olarak “Hayranlı Köyü Taşlıgeçit Mevkiinde 1 kamyon toprak aldı. Muhtarın onayı olarak (...)” ibaresi yazılı 08.04.2013 tarihli belgenin düzenlendiği, ...’ın köy sınırları içerisinden toprak almasına önceden izin verilmiş gibi alınan kararın köy karar defterine işlendiği iddia ve kabul edilen olayda; sanığın savunmasında “...hatırlayamadığım bir tarihte, havanın karardığı akşam saatlerinde köyümüz halkından ... yanıma gelip kendisine bir kamyon toprak lazım olduğunu, bir gün sonra bu toprağı Taşlıgeçit mevkisinden almak istediğini belirterek izin vermemi istedi, O"nun istemesi üzerine bende oğlumun yazıp hazırladığı belgeyi mühürleyip imzalayarak ..."a verdim, bu belgeyi verdiğimde adı geçenin toprağı alıp almadığını bilmiyordum...” şeklinde beyanda bulunması, tanık ...’ın sanığın savunmasını doğrulaması, 05.03.2014 tarihli oturumda sanığın kendisine tevdi edilen TCK metnine ilişkin kitabı okuyamadığının belirlenmesi karşısında; sahtecilik kastıyla hareket ettiği yönünde mahkûmiyetine yeter delil bulunmayan sanığın manevi unsuru oluşmayan suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
    2. Kabule göre de; hükümden sonra 24.11.2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 E. 2015/85 K. sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 11.09.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.