19. Ceza Dairesi Esas No: 2019/2641 Karar No: 2020/9158 Karar Tarihi: 30.06.2020
5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/2641 Esas 2020/9158 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından 5607 Sayılı Kanuna aykırılık suçundan mahkum edilen sanık, 198 paket tek marka gümrük kaçağı sigara bulundurmakla suçlanmıştır. Sanık, sigaraları kişisel kullanım için aldığını savunmuştur. Ancak, mahkeme sanığın sigaraları ticari amaçla bulundurduğunu beyan ettiği gerekçesiyle mahkumiyet kararı vermiştir. Buna rağmen, sonradan çıkarılan 7242 sayılı Kanun'un düzenlemelerine göre, suça sürüklenen çocukların lehine hükümler içeren 61. madde ve etkin pişmanlık uygulaması yasal hale gelmiştir. Bu nedenle, yerel mahkeme kararının yeniden değerlendirilmesi gerekmektedir. Ayrıca, sanığın hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesi, TAPDK lehine dava konusu vekalet ücretine hükmedilmesi ve kaçak eşyanın müsaderesiyle yetinilmesi gerektiği belirtilmiştir. 5607 Sayılı Kanuna Eklenen Geçici 12. Maddesi ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7. Maddesi de bu düzenlemeler arasında yer almaktadır.
19. Ceza Dairesi 2019/2641 E. , 2020/9158 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede ; Sanığın yönetimindeki araçta yapılan aramada 198 paket tek marka gümrük kaçağı sigara ele geçirilmesi, sanığın savunmasında sigaraları içmek maksadıyla aldığını beyan etmesi ile ele sigaranın miktar itibariyle kişisel kullanım kapsamında kalması karşısında, sanığın gümrük kaçağı sigaraları ticari maksatla bulundurduğuna ilişkin mahkumiyetine yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gözetilerek beraat yerine yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi, Kabule göre de; 1-Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun"un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"un 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklinde düzenlemenin suça sürüklenen çocuk lehine hükümler içerdiği, yine aynı Kanun"un 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun"un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası mucibince ilgili hükümlerin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun yerel mahkemece yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu, 2-Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu, 3-Açılan davanın niteliğine göre, suçtan zarar görmeyen ve davaya katılma hakkı olmayan TAPDK lehine vekalet ücretine hükmedilmesi, 4- Dava konusu kaçak eşyanın müsaderesine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken söz konusu eşyanın tasfiyesine de hükmolunması, Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 30/06/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.