Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/12666
Karar No: 2016/4048
Karar Tarihi: 07.03.2016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/12666 Esas 2016/4048 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, davalının elinde bulunan ve borçlu kısmı müvekkilleri tarafından imzalanmış olan senede istinaden müvekkillerinin aleyhine icra takibinde bulunduğunu ancak bu borcun gerçekte bulunmadığını iddia etmiştir. Davacılar, davalının müvekkiliyle yaptığı bir sözleşmede kalan borcun 8.000 m2'lik arazinin davalıya verilmesiyle ödeneceğini belirtmiştir. Mahkeme davacıların borçlu olmadığının tespitine karar vermiştir. Ancak davalının temyizi üzerine Yargıtay, davacıların bu iddiayı yazılı delil ile ispatlamaları gerektiğini belirterek mahkeme kararını bozmuştur.
HMK 200. ve 202. maddeleri, delil başlangıcı niteliğindeki bir belgenin varlığı halinde tanık dinlenmesine izin veren bir istisna getirdiği; ancak değeri belli bir meblağın üzerinde bulunan bir hakkın ispatının ancak senetle mümkün olacağı hükümlerini içermektedir.
19. Hukuk Dairesi         2015/12666 E.  ,  2016/4048 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacılar vekili, davalının elinde bulundurduğu ve borçlu kısmı müvekkilleri tarafından imzalanmış dava konusu senede istinaden müvekkilleri aleyhine icra takibinde bulunduğunu, senedin borçlu hanesindeki imzaların müvekkilleri tarafından atılmış olmasına rağmen müvekkillerinin bu miktarda borcunun bulunmadığını, zira bono düzenlenirken taraflar arasında güven duygusundan kaynaklı olarak bir sözleşme yapıldığını, davalının dükkanını müvekkili ..."ya 35.000 TL bedelle sattığını, müvekkillerinin borcun 15.000 TL"lik kısmını ödediğini, kalan borcun ise 20.000 TL olduğunu, davalının kalan para yerine, babası ...... vefat ettiğinde müvekkili ... ile birlikte hissedarı olduğu taşınmazda kalacak olan 8.000 m2 "lik araziyi davalıya vermeyi taahhüt ettiğini ve bu sözleşmenin teminatı olarak dava konusu senedin davalıya verildiğini, ayrıca bono üzerinde düzenleme yeri bulunmaması nedeni ile kambiyo senedi niteliğinde değil adi belge niteliğinde olduğunu belirterek, müvekkillerinin ...... İcra Müdürlüğü"nün 2013/496 sayılı dosyasından takibe konu edilen senet nedeniyle davalıya borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacıların hem borçlu olmadıklarını iddia ettiklerini, hem de müvekkilinin elindeki senedin sebebi olan alacak konusuna açıklık getirmeye çalışarak borcun varlığını kabul ettiklerini, dava konusu senedin bedelinin davacının taşınmaz hissesinin müvekkilinin adına devretmek karşılığı ödenen nakit paradan kaynaklandığını, müvekkilinin taşınmazın üzerinde ipotek olduğundan devri yapamadığını beyan ederek, müvekkiline ileride kendisinin ölümü halinde ödediği parayı isteyebilmesi için dava konusu senedi verdiğini, 2012 yılında müvekkilinin daha fazla beklemek istemediği için davacı ..."dan ya ödediği parayı ya da taşınmaz hissesini vermesini istemesi üzerine taraflar arasında adi yazılı sözleşme yapıldığını, buna rağmen hisse devri yapılmayıp ödenen para da iade edilmeyince senedin takibe konulduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, dava konusu senette Adli Tıp Kurumu raporu ile tahrifat yapıldığının tespit edildiği, böylece senedin kambiyo vasfının dolayısıyla illetten mücerret olma özelliğinin kalmadığı, bu nedenle davalının kambiyo takibi yapamayacağı, takibin iptali gerektiği, senedin adi senet niteliğinde olduğu ve bu nedenle senedin düzenlenme amacı hakkında tarafların farklı beyanda bulunmuş olmalarına göre, herkesin kendi iddiasını ispat ile yükümlü olduğu, HMK"nun 200. maddesine göre değeri belli bir meblağın üzerinde bulunan bir hakkın ispatının ancak senetle mümkün olacağı, ancak aynı Kanunun 202. maddesinde senetle ispat kuralına bir istisna getirilerek, delil başlangıcı niteliğinde bir belge var ise tanık dinlenebileceğinin hükme bağlandığı, dosyada mevcut olup, varlığına itiraz edilmemiş satış sözleşmesi başlıklı belgede 8 dönümlük arazinin devredileceği yazılı bu belgenin adi senet niteliğindeki takibe konu senedin düzenlenme sebebi konusunda mahkemede kanaat oluşturduğu, tanık beyanlarıyla da desteklendiği üzere senet davacı tarafından davalıya tapu devrini garanti altına almak amacıyla düzenlendiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, Sinop İcra Müdürlüğü"nün 2013/496 sayılı dosyasındaki takibin iptaline, davacıların borçlu olmadıklarının tespiti istemlerinin reddine, takibe konu 23.000 Euro"luk 10.05.2012 vade tarihli senedin adi yazılı senet niteliğinde ve çiftlik köyü 1018 parsel sayılı taşınmazın 8.000 m2"lik bölümünün davacı tarafça davalıya devredilmesinin teminatı amaçlı verildiğinin tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dava icra takibine konu senetten dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Takibe konu senet vade tarihinde tahrifat olması nedeni ile kambiyo vasfını yitirmişse de adi senet hükmündedir.Adi yazılı senede karşı borçlu olmadığını iddia eden davacının bu iddiasını yazılı delil ile kanıtlaması gerekir.Davalının muvafakatı olmaksızın tanık dinlenmesi mümkün değildir. Mahkemece, yanılgılı gerekçe ile tanık dinlenmek sureti ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ :Yukarıda belirtilen sebeplerle hükmün BOZULMASINA, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 07/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi