Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/6044
Karar No: 2018/6690
Karar Tarihi: 11.09.2018

Vergi usul kanununa muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/6044 Esas 2018/6690 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Asliye Ceza Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda, sanık vergi usul kanununa muhalefet suçundan mahkum edildi. Ancak, sahte fatura düzenleme suçunun maddi konusunun fatura olması nedeniyle, suç konusu faturaların incelenmesi gerektiği belirtilerek eksik araştırma ve inceleme nedeniyle hüküm kurulduğu ifade edildi. Ayrıca, hapis cezasının ertelenmesi kararı nedeniyle \"zararın giderilmediği ve olumlu kanaat oluşmadığı\" gerekçesiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi eleştirildi. Kararda atıfta bulunulan kanun maddeleri ise şöyle: 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 230. ve 227. maddeleri, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 43. ve 62. maddeleri, ve TCK'nin 53. maddesi.
11. Ceza Dairesi         2016/6044 E.  ,  2018/6690 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Vergi usul kanununa muhalefet
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1. Sahte fatura düzenleme suçunun maddi konusunun fatura olması; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 230. maddesinin 1. fıkrasında, faturalarda bulunması zorunlu olan bilgilerin neler olduğunun belirtilmesi, aynı Kanun’un 227. maddesinin 3. fıkrasında ""Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanunun Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır."" hükmünün yer alması; suç konusu faturaların dosya içinde bulunmadığının ve getirtilip duruşmada incelenmediğinin anlaşılması karşısında; sanığın 2006, 2007, 2008 ve 2009 takvim yıllarında düzenlendiği iddia olunan faturalardan, her takvim yılına ait kanaat oluşturacak sayıdaki asıllarının veya onaylı örneklerinin getirtilerek incelenmesi ve 213 sayılı Kanun’un 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içerip içermediğinin tespit edilmesi, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,

    2. Defter ve belgeleri ibraz etmeme suçu neticesinde oluşan herhangi bir somut maddi zarar bulunmadığı, kasıtlı suçtan sabıkası bulunmayan, duruşmadaki davranışları takdiri indirim nedeni kabul edilerek TCK’nin 62. maddesi uygulanan ve yeniden suç işlemeyeceği hususunda olumlu kanaate varıldığından hükmolunan hapis cezası ertelenen sanık hakkında, “zararın giderilmediği ve olumlu kanaat oluşmadığı” şeklindeki yetersiz ve çelişkili gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
    3. Kabule göre de;
    a) Her takvim yılı içinde düzenlenen faturaların ayrı suçları oluşturması, ancak aynı takvim yılına ait birden fazla fatura düzenlenmesi halinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden, hangi takvim yılına ilişkin hüküm kurulduğu da belirtilmeksizin yazılı şekilde tek hüküm kurulması,
    b) Sanık hakkında 213 sayılı VUK"nin 359/b-1. maddesi uyarınca takdir edilen “18 ay” hapis cezasından 5237 sayılı TCK’nin 43. maddesi uyarınca 1/4 uyarınca artırım, TCK’nin 62. maddesi uyarınca 1/6 indirim yapılması sırasında hesap hatası yapılarak, “18 ay 22 gün” hapis cezası yerine “1 yıl 6 ay 22 gün” hapis cezasına hükmedilerek fazla ceza tayini,
    c) Uzun süreli hapis cezaları ertelenen sanık hakkında, kasten işlediği suçtan dolayı hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olan TCK"nin 53. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
    Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 11.09.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi