19. Ceza Dairesi Esas No: 2020/4528 Karar No: 2021/2370 Karar Tarihi: 03.03.2021
5846 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2020/4528 Esas 2021/2370 Karar Sayılı İlamı
19. Ceza Dairesi 2020/4528 E. , 2021/2370 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi SUÇ : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizin de benimsediği 08/04/2014 tarih 2013/7-591 Esas 2014/171 karar sayılı kararında açıklandığı üzere, bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçlarında suçun mağdurunun doğrudan eser sahipleri olmayıp toplumu oluşturan bireyler olduğu. 5237 sayılı TCKmın hazırlanmasında esas alman suç teorisine göre bu durumda yani suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireyler olması halinde tüzel kişiler suçtan zarar gören olmalarına rağmen suçun mağduru sayılmayacağından meslek birliklerinin şikayetçi olması halinde de durumun değişmeyeceği cihetle; UYAP ortamında yapılan araştırmada benzer eylem nedeniyle sanık hakkında; Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesinin 17.12.2015 tarih ve 2015/625 Esas, 2015/865 sayılı kararı ile verilip aynı gün incelemesi yapılan ve bozulmasına karar verilen Dairemizin 2020/6373 Esasında kayıtlı olan dava dosyasının da mevcut bulunduğunun anlaşılması karşısında; Anılan dosyanın getirtilip incelenerek mümkün olması halinde birleştirilerek, suç ve iddianame tarihleri dikkate alınıp hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek suretiyle, sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK"nın 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu, Kabule göre; Hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen ve CMK"nın 231/8. maddesinde sayılan denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülükleri yerine getiremeyen sanıkların durumunun değerlendirilip, aynı maddenin 11. fıkrasına göre cezanın bir kısmının infaz edilmemesine, hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine ilişkin yeni bir hüküm kurulması mümkün ise de, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işleyen sanık hakkında, açıklanması geri bırakılan hükümde herhangi bir değişiklik yapılma imkanının bulunmadığı, hükmün ilk şekliyle açıklanması gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye aykırı olarak, BOZULMASINA,yeniden yapılacak yargılamada CMUK’nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 03/03/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.