Çocuğun nitelikli cinsel istismarı - kişiyi hürriyetinden yoksun kılma - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2018/4890 Esas 2018/4593 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/4890
Karar No: 2018/4593
Karar Tarihi: 25.06.2018

Çocuğun nitelikli cinsel istismarı - kişiyi hürriyetinden yoksun kılma - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2018/4890 Esas 2018/4593 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Bakırköy 11. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararla sanık çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından mahkum edilmiştir. Sanığın istinaf başvurusu Bölge Adliye Mahkemesi tarafından esastan reddedilmiştir. Ancak, olayın meydana çıkış şekli ve mağdurun beyanlarına kuvvetli delillerin varlığına dair rapor ve bilirkişi beyanları ile mağdurun babasının şahitliği dikkate alındığında, sanığın eylemlerini cebir, tehdit veya hile kullanarak gerçekleştirdiğine dair kesin bir delil bulunmadığı ve hükümde de bu yönde bir açıklama olmadığı tespit edilmiştir. Bu sebeple, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunda temel cezanın TCK 109/1. maddesi uyarınca belirlenmesi gerektiği halde 109/2. maddesine göre tespit edilmesi ve çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçunda da TCK 103/4. maddesiyle fazla ceza tayini yapılması kanuna aykırı bulunmuştur. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesi'nin istinaf başvurusunun esastan reddedilmesine dair hükmü bozulmuştur.
TCK 109/1. maddesi: Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun temel cezası.
TCK 109/2.
14. Ceza Dairesi         2018/4890 E.  ,  2018/4593 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
    SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
    HÜKÜM : Sanığın atılı suçlardan mahkûmiyetine dair Bakırköy 11. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 04.05.2017 gün ve 2016/444 Esas, 2017/125 Karar sayılı hükümlere yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, ilk derece mahkemesinin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdiri ile anılan hükme yönelik Bölge Adliye Mahkemesi kararı nazara alındığında yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    Olayın meydana çıkış şekli, mağdurun beyanlarına kuvvetli delillerin varlığı halinde itibar edilebileceğine dair 10.10.2016 tarihli adli rapor içeriği ile aynı yöndeki bilirkişi beyanı, mağdurun baba..."ın kovuşturma evresinde “oğlu mağdur ile sanığın sürekli telefon aracılığıyla görüştüklerini duyduğu” şeklindeki anlatımı ve tüm dosya kapsamına göre sanığın, mağdura yönelik eylemlerini cebir, tehdit ya da hile kullanmak suretiyle gerçekleştirdiğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı ve hükmün gerekçesinde eylemlerin cebir, şiddet kullanılarak gerekçekleştiğine dair açıklama olmadığı halde, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan temel cezanın TCK"nın 109/1. maddesi uyarınca belirlenmesi gerekirken 109/2. maddesine göre tespit edilmesi ve çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan hüküm kurulurken TCK"nın 103/2. maddesi ile saptanan temel ceza üzerinden koşulları oluşmadığı halde aynı Kanunun 103/4. maddesiyle arttırım yapılması suretiyle fazla ceza tayini, Kanuna aykırı, sanık müdafii ile katılan Bakanlık vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesinin 13.09.2017 gün ve 2017/2225 Esas, 2017/1772 Karar sayılı istinaf başvurusunun esastan reddine dair hükmünün 5271 sayılı CMK"nın 302/2-4. madde ve fıkrası gereğince BOZULMASINA, 25.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.