14. Hukuk Dairesi 2016/7459 E. , 2018/7647 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 03.12.2013 gününde verilen dilekçe ile asıl ve birleştirilen davalarda meraya elatmanın önlenmes, kal ve tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 03.07.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Davacı ... vekili, davalıların ... İli, ... İlçesi, 108 ada 172 sayılı mera parseline ev yapmak ve zeytin fidanları yetiştirmek suretiyle tecavüzde bulunduklarını belirterek, elatmasının önlenmesi, kal ve zararın tazminine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne, davalıların ... İli, ... İlçesi, ... Köyü 108 ada 172 parsel sayılı kamu orta malı-mera vasfı ile tapuda kayıtlı taşınmazın dosyada mevcut fen bilirkişisi ... tarafından düzenlenen 18.06.2013 tarihli krokide; gösterilen 6.632 m2"lik bölümüne her üç davalının birlikte ev yapmak ve ağaç dikmek sureti ile vaki haksız elatmalarının önlenmesine, taşınmaz üzerinde bulunan muhtesatların (ev ve agaçların) kal"ine, 1.923,28TL eski hale getirme bedelinin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir.
Dava ve birleştirilen dava, meraya elatmanın önlenmesi, kal ve tazminat istemine ilişkindir.
Dava konusu, 108 ada 172 numaralı parsel 06.09.2001 tarihinde yapılan komisyon çalışmalarında 4342 sayılı Kanunun 5/a maddesine göre mera olarak tespit edilmiştir.
Karara dayanak oluşturan fen bilirkişisi ..."un düzenlemiş olduğu 18.06.2013 tarihli krokili raporunda; "Ekteki krokide 172 nnmaralı mera parseli içerisinde gösterilen 6632 metrekarelik alana ev yapmak ekip dikmek suretiyle tecavüz edildiğini" belirttiği, aynı bilirkişinin 30.09.2013 tarihli ek raporunda ise daha önceki dönemlerdeki beyan ile yapılan ölçümler sonucunda alan farklılığının ortaya çıktığı, bu farklılığın sebebine ilişkin ek rapor düzenlenmesi talebi üzerine hassas ölçüm yapılarak tecavüzlü alanın 6632 metrekare olduğu, daha önceki beyana geçmiş olan koordinatlara ait bilgiye ulaşılamadığı "tespit edilmiştir. Daha sonra ise 13.02.2015 tarihli 3. fen bilirkişisi ek raporu ile kroki düzenlenmeden 108 ada 172 numaralı mera parselinin tevhit sonucu 108 ada 178 numaralı parsel olduğu ve yine mera niteliği ile kamu orta malı siciline kaydedildiği belirtilmiştir.
Bu durumda mahkemece, güncel parsel numarasına göre yeniden keşif ve inceleme yapılmalı, taraf tanıkları keşif mahallinde dinlenmeli, tecavüz edilen alanın krokide açık bir şekilde gösterilmek suretiyle tespiti ile infaza uygun hüküm kurulması gerekmektedir.
Kabule göre de, davalıların elattığı kısımların ayrı ayrı krokide gösterilmemesi doğru görülmemiştir.
Açıklanan yönler gözetilmeden, infaza uygun olmayan 18.06.2013 tarihli fen bilirkişisi raporuna atıfta bulunularak eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.11.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.