19. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/11086 Karar No: 2016/4044 Karar Tarihi: 07.03.2016
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/11086 Esas 2016/4044 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı tarafından, davalı ile aralarında alım-satım işi başlatıldığını ve buna karşılık senetler verildiğini ancak davalının ödemeleri kabul etmediğini iddia eden bir istirdat ve manevi tazminat davası açılmıştır. Davalılar, zamanaşımı definde bulunarak iddiaları reddetmiştir. Mahkeme, davanın hak düşürücü sürenin dolmasından sonra açıldığı ve takibe yönelik iddiaların incelenemez olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Kanun maddeleri ise davacının İİK'nun 72/7. maddesi uyarınca takibe itiraz etmesi veya itirazı kaldırmasına rağmen borcu ödemesi halinde, ödeme tarihinden itibaren bir sene içinde umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak istirdat davası açabileceği hükmünü içermektedir. Ayrıca, takibe yönelik iddiaların hak düşürücü sürenin dolması nedeniyle incelenemeyeceği belirtilmiştir.
19. Hukuk Dairesi 2015/11086 E. , 2016/4044 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki istirdat ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı, davalı ile aralarında deri mamulü alım, satım işi olduğunu, buna karşılık davalıya muhtelif tarihlere ait senetler verdiğini ,senet bedellerinin PTT vasıtasıyla davalı hesabına ödediğini, davalıya posta yolu ile toplam 42.050,00 TL ödeme yaptığını, ancak davalı tarafın ödenmiş senetlere dayanarak ödemeleri dikkate almadan .......İcra Müdürlüğünün 2010/16527 Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlattığını iddia ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalı tarafa fazla ödenen tutarların tespiti ile ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve lehine 10.000- TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, zamanaşımı definde bulunarak, davacının dayandığı ödemeleri kabul etmediklerini, davacının müvekkiline dava konusu senetler dışında da borçları bulunduğunu, PTT vasıtası ile yapılan ödemelerin söz konusu borçlara ilişkin olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın icra takibinden sonra fazla ödenmiş bulunan bedellerin iadesi istemine ilişkin olduğu, İİK"nun 72/7 maddesi uyarınca, takibe itiraz etmemesi veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahsın, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geri iadesini isteyebileceği, dava konusu somut olayda son ödeme tarihinin 09.12.2010 olduğundan istirdat davasının hak düşürücü sürenin dolmasından sonra açıldığı, manevi tazminat isteminde ise haksızlığı sabit olan bir icra takibi tesbit edilemediği ve takibe yönelik iddiaların hak düşürücü süre nedeniyle incelenemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 07/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.