Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2017/4659 Esas 2017/7745 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/4659
Karar No: 2017/7745
Karar Tarihi: 29.11.2017

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2017/4659 Esas 2017/7745 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2017/4659 E.  ,  2017/7745 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ...Ş. aleyhine 02/07/2013 gününde verilen dilekçe ile haksız fiilden kaynaklanan manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 02/12/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının temyiz itirazları reddedilmelidir.
    2-Davalının temyiz itirazlarına gelince;
    Dava, haksız fiilden kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Davacı vekili, davalı bankanın, davadışı kredi borçlusunun kefili olması nedeniyle davacı aleyhine icra takibi başlattığını, davacının ödeme taahhüdünde bulunduğunu, ancak ödeyemediğini, davalı bankanın şikayeti üzerine ... İcra Ceza Mahkemesinin 2011/432 esas ve 2011/591 karar sayılı 08/07/2011 tarihli ilamı ile davacının 3 aya kadar hapsen tazyikine karar verildiğini, borcun ödenmesi üzerine 28/12/2011 tarihi itibariyle borcu olmadığına dair yazının davalı banka tarafından davacıya verildiğini, buna rağmen davalının anılan cezanın infazının kaldırılmasını ve düşürülmesini talep etmediğini, bu nedenle 31/08/2012 tarihinde cezaevine gönderildiğini, davalı bankanın bu durumu bilmesine rağmen kararın infazını kaldırmadığını, şikayetten vazgeçilmesi üzerine 03/09/2012 günü tahliye edildiğini belirterek oluşan manevi zararın tazmini isteminde bulunmuştur.
    Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, davacının cezaevine girmesine rağmen davalı tarafça derhal tahliyesi için gerekli işlemlerin yapılmadığı, adli mercilere başvurulmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    ... İcra Ceza Mahkemesinin 2011/432 esas ve 2011/591 karar sayılı 08/07/2011 tarihli ilamına ve davacı aleyhine yapılan takibe konu borcun 28/12/2011 tarihli ibraname ile sona erdiği, ibranamenin davalı tarafça icra takip dosyasına sunulduğu anlaşılmaktadır. Şu durumda davalıya atfedilecek herhangi bir kusur bulunmadığından istemin tümden reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş ve kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) sayılı bentte açıklanan nedenle davalı yararına BOZULMASINA, davacının temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine ve davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 29/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.