Dolandırıcılık - 5809 sayılı Kanuna muhalefet - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/35693 Esas 2020/9095 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/35693
Karar No: 2020/9095
Karar Tarihi: 24.09.2020

Dolandırıcılık - 5809 sayılı Kanuna muhalefet - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/35693 Esas 2020/9095 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanığın, müştekiye ait nüfus cüzdanı fotokopisi ve sahte imza kullanarak iki adet GSM hattı açtığı ve borç ödemesi yapılmayınca dolandırıcılık suçundan beraat edip, 5809 sayılı kanuna muhalefet suçundan mahkum olduğu belirtilmiştir. Ancak sanığın, nüfus müdürlüğünün maddi varlığı olan nüfus cüzdanı fotokopisi kullanarak nitelikli dolandırıcılık suçu işleyip işlemediği konusunda üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesinin karar vermesi gerektiği ifade edilerek, görevsizlik kararı verilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Bu nedenle, mahkeme kararı bozulmuştur.
Kanun maddeleri:
- 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 63/10 maddesi
- Türk Ceza Kanunu'nun 43/2, 52/2-4 maddeleri
- 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun'un geçici 2. maddesi
- 6217 sayılı Kanun'un 26. maddesi
- 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesi
- Türk Ceza Kanunu'nun 158/1-d maddesi
15. Ceza Dairesi         2017/35693 E.  ,  2020/9095 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık, 5809 sayılı Kanuna muhalefet
    HÜKÜM : Dolandırıcılık suçu yönünden beraat 5809 sayılı kanuna muhalef bakımından; 5809 sayılı Kanunun 63/10, TCK 43/2, 52/2-4 gereğince mahkumiyet


    Sanığın dolandırıcılık suçundan beraatine, 5809 sayılı kanuna muhalefet suçundan mahkumiyetine ilişkin hükümler katılan vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Müşteki ...’a ait nüfus cüzdanı fotokopisi kullanılarak ve müşteki adına sahte imza ile başvuru formu doldurularak sanığın yetkilisi ve sahibi olduğu ... isimli iş yerinden ...... ve ... nolu iki adet GSM hattı açıldığı, daha sonra bu telefon hatlarının borcunun ödenmemesi nedeniyle ... İletişim Hizmetleri tarafından müştekinin aranması ile müştekinin durumdan haberdar olduğu, bu suretle sanığın üzerine atılı suçları işlediği iddia edilen olayda;
    1)Sanık hakkında 5809 sayılı Kanuna muhalefet suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
    Sanık hakkında tayin olunan adli para cezasının 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 31.03.2011 tarih ve 6217 sayılı Kanun"un 26. maddesi ile 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun"a eklenen geçici 2. maddesi uyarınca kesin nitelikte olup temyiz kabiliyeti bulunmadığından, katılan vekilinin temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun"un 8/1 maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nın 317 maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE,
    2)Sanık hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde ;
    Sanığın eyleminde nüfus müdürlüğünün maddi varlığı olan nüfus cüzdanı fotokopisi kullanması karşısında; eylemin temas ettiği TCK"nın 158/1-d maddesinde düzenlenen kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin takdiri ve değerlendirme yetki ve görevinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla yazılı şekilde hükümler kurulması,
    Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 Sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK"un 321. maddesi gereğince sair hususlar incelenmeksizin hükümlerin BOZULMASINA, 24/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.