9. Ceza Dairesi Esas No: 2014/3286 Karar No: 2014/9503 Karar Tarihi: 23.09.2014
İftira - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2014/3286 Esas 2014/9503 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Zile Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davada sanık, koğuş arkadaşlarıyla ortaklaşa aldıkları eşyaların kendisine verilmemesi sebebiyle haksızlığa uğradığını iddia ederek hukuka aykırı bir fiil isnat etti. Bunun üzerine talebinin reddedilmesi sonucu açtığı davada iftira suçlamasıyla yargılandı. Mahkeme, sanığın suç işlemediği kimseye iftira etmek kastıyla hareket ettiği yönünde kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gerekçesiyle müracaatının sadece anayasal dilekçe hakkı kapsamında olduğu sonucuna vardı ve sanığın beraatına hükmedilmesi yerine mahkumiyetine karar verildi. Mahkeme kararında, iftira suçunun oluşabilmesi için hukuka aykırı bir fiilin isnat edilmesi gerektiği vurgulandı. Ayrıca, kanun maddesi olarak Türk Ceza Kanunu'nun 267. maddesi (iftira) ve Anayasa'nın 74. maddesi (anayasal dilekçe hakkı) kararda yer aldı.
9. Ceza Dairesi 2014/3286 E. , 2014/9503 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 9 - 2013/172839 Mahkemesi : Zile Asliye Ceza Mahkemesi Tarihi : 07.03.2013 Numarası : 2012/370 - 2013/61 Suç : İftira
Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin "29.12.2011" yerine "2012" olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir maddi hata kabul edilmiştir. İftira suçunun oluşabilmesi için, yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat edilmesinin gerektiği, Somut olayda; sanığın koğuş arkadaşları ile ortaklaşa aldıkları buzdolabı, televizyon, semaver ve vantilatörün diğer mahkumların tahliye olmalarından sonra kendisine verilmesini istediği, talebinin reddedilmesi üzerine haksızlığa uğradığından bahisle yazdığı şikayet dilekçesindeki iddialarının somut ve maddi olaylara dayandırıldığı, tanık A.. A.."un beyanının da sanığı doğrular nitelikte olduğu, sanığın dilekçesi üzerine kovuşturma ya da disiplin soruşturması yapılmasına yer olmadığına karar verilmesi tek başına iftira suçuna vücut vermeyeceği, sanığın suç işlemediğini bildiği kimseye iftira etmek kastıyla hareket ettiğine dair her türlü kuşkudan uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı, bu nedenle müracaatının anayasal dilekçe hakkını kullanma niteliğinde olduğu anlaşıldığından, unsurları itibariyle oluşmayan iftira suçundan sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, Kanuna aykırı, sanığın ve Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 23.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.