Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı - kişiyi hürriyetinden yoksun kılma - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2018/4679 Esas 2018/4579 Karar Sayılı İlamı
14. Ceza Dairesi Esas No: 2018/4679 Karar No: 2018/4579
Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı - kişiyi hürriyetinden yoksun kılma - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2018/4679 Esas 2018/4579 Karar Sayılı İlamı
14. Ceza Dairesi 2018/4679 E. , 2018/4579 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma HÜKÜM : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan mahkumiyet, diğer atılı suçtan beraat
İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Hükümlerden sonra 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi ile ilgili olarak 24.11.2015 tarihli, 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamıyla verilen iptal kararının mahkumiyet hükmü yönünden infaz aşamasında nazara alınması mümkün görülmüştür. Delillerle iddia ve savunma; duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş, beraati ve sübutu kabul olunan fiillerin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatları yapılmış bulunduğundan, sanık müdafii ile katılan mağdure vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle sanık hakkında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan verilen beraat kararı ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün ONANMASINA, 25.06.2018 tarihinde kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hüküm yönünden üye ..."ün karşı oyu ve oyçokluğuyla, beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan hüküm yönünden ise oybirliğiyle karar verildi.
KARŞI OY
Sanık hakkında; mağdureyle zorla ilişkiye girme eyleminden ötürü beraat kararı verilip Dairemizce bu kararın onandığı, bu hususta sayın çoğunluk ile görüş birliğinde olmamıza karşın, sabit görülen sanığın mağdureyi evlenmek amacıyla kaçırdığı olayda, TCK"nın 109/5 madde ve fıkrasının uygulanabilmesi için bizatihi cinsel amaçla eylemin gerçekleştirilmesinde zorunluluk bulunduğu, sanığın mağdureye yönelik cinsel söz ve davranışta bulunmadığı, evlenmenin içerisinde cinselliği barındırmakla birlikte salt cinsellikten ibaret olmadığı, evlenme dışında mağdurenin cinsel amaçla kaçırıldığına dair dosyaya yansıyan herhangi bir delilin de olmadığı, bu nedenle mevcut haliyle olayda 5237 sayılı TCK"nın 109/5. maddesinin uygulama koşullarının bulunmadığı anlaşıldığından, anılan nedenlerle mahkeme kararının bozulması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.