13. Hukuk Dairesi 2015/19749 E. , 2017/5575 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacılar, ailecek ikamet ettikleri evlerinde 06/11/2010 tarihinde sabaha doğru 06:00 sıralarında uyumakta oldukları sırada yangın meydana geldiğini, yangın nedeni ile psikolojik olarak zarar gördüklerini, evin tamamının yandığını, tüm eşyalarının kullanılamaz hale geldiğini, yangın raporuna göre yangının davalının üreticisi ve satıcısı olduğu buzdolabından kaynaklandığını ileri sürerek her bir davacı için ayrı ayrı 12.500,00"er TL olmak üzere toplam 50.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemişlerdir.
Davalı, davacının mağduriyetini gidermek ve müşteri memnuniyeti kapsamında herhangi bir belge sunulmadığı halde talep ve beyan etmiş oldukları maddi zararlarının karşılandığını, davacının maddi ve manevi zararlarının karşılandığına ilişkin ibraname verdiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile her bir davacı için 2.500,00 TL olmak üzere toplam 10.000,00 TL manevi tazminatın yangının meydana geldiği tarih olan 06/11/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacıların tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir
2-Davacılar, yangın raporuna göre davalının üreticisi ve satıcısı olduğu buzdolabının neden olduğu yangın nedeniyle evlerinin yandığını, eşyalarının kullanılmaz hale geldiğini ve psikolojik olarak zarar gördüklerini ileri sürerek manevi tazminat talebi ile eldeki davayı açmışlardır. Davalı ise davacıların zararlarının giderildiğini, maddi ve manevi zararlarının karşılandığına ilişkin ibraname düzenlendiğini savunarak davanın reddini dilemiş, Mahkemece davacıların yangından dolayı korku ve panik yaşamalarının kaçınılmaz olduğu, tüm eşyalarının da zarar gördüğü, bundan dolayıda huzurlarının bozuluğu ve kişilik haklarının ihlal edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile her bir davacı lehine 2.500 TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Ne var ki; davalı tarafından sunulan 07.12.2010 tarihli protokol başlıklı davacı ..."ın imzasını taşıyan belgede tüketicinin olay nedeni ile uğramış olduğu tüm maddi ve manevi zararlarının tazmin edildiği ve davalıyı kayıtsız şartsız ibra ettiği belirtilmektedir. Davacı ... tarafından imzalanan bu protokol kendisi açısından bağlayıcı olup, maddi ve manevi zararlarının karşılandığının kabulü gerekir. O halde Mahkemece, 07.12.2010 tarihli protokol gereği davacılardan ..."ın manevi zararlarının karşılandığı kabul edilerek bu davacı yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacıların tüm, davalının sair temyiz itirazlarının REDDİNE, 2. bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 170,78 TL harcın istek halinde davalıya iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 04/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.