Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/17822
Karar No: 2019/8154
Karar Tarihi: 17.09.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/17822 Esas 2019/8154 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/17822 E.  ,  2019/8154 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı maddi tazminat davalarının kabulüne, manevi tazminat davalarının kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    -K A R A R-

    Davacılar vekili, 13/04/2014 tarihinde mülkiyeti davalı ... adına kayıtlı, ..."in sevk ve idaresindeki araç ile mülkiyeti ... Mobilya Ltd. Şti. adına kayıtlı ..."ün sevk ve idaresinde olan aracın trafik kazasına karışması neticesinde otobüs durağında beklemekte olan davacıların murisi ..."a çarpması neticesinde ..."ın vefat ettiğini, davacı mirasçıların destekten yoksun kaldığını, diğer davalı ... şirketlerinin kazaya karışan araçlara zorunlu maluliyet sigortasını yapan şirketler olduğunu belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla, davacı ... için 2.500,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi, davacı ... için 2.500,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi, davacı ... için 100.000,00 TL manevi tazminatın, maddi tazminatın tüm davalılardan olmak üzere 13/04/2014 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile
    birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... ve davalılar ... ile ... Sigorta A.Ş. ve ... Sigorta A.Ş. vekilleri cevap dilekçelerinde davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, maddi tazminat davasının kabulü ile davacı ... için toplam 8.312,24 TL maddi tazminatın %30"u olan 2.493,67 TL"sinden davalılar ..., ... ve ... Sigorta A.Ş. sorumlu olmak üzere, %70"i olan 5.818,57 TL"sinden davalılar ..., ... Mobilya Dekorasyon Kimyevi Madde ve İnş. Gıda. San. Tic. Ltd. Şti. ve ... Sigorta A.Ş sorumlu olmak üzere davalılar ..., ...,... ve ... Mobilya Dekorasyon Kimyevi Madde ve İnş. Gıda. San. Tic. Ltd. Şti. yönünden 13/04/2014 kaza tarihinden, davalı ...Ş. yönünden 03/09/2014 ve davalı ...Ş. yönünden 27/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, manevi tazminat davasının ise kısmen kabulü ile her davacı için ayrı ayrı takdiren 35.000,00 TL olmak üzere toplam 105.000,00 TL manevi tazminatın 13/04/2014 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ..., ..., ... ve ... Mobilya Dekorasyon Kimyevi Madde ve İnş. Gıda. San. Tic. Ltd. Şti."den müştereken müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, fazla taleplerin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir.
    Bilindiği üzere Anayasa’nın 141. maddesi gereğince bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olması gereklidir. Gerekçenin önemi Anayasal olarak hükme bağlanmakla gösterilmiş olup gerekçe ve hüküm birbirine sıkı sıkıya bağlıdır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297/2. maddesinde; "Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” düzenlemesi getirilmiştir.Buna göre bir mahkeme hükmünde, tarafların iddia ve savunmalarının özetinin, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinin, sabit görülen vakıalarla, bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin birer birer, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde hükümde gösterilmesi gereklidir. Bu kısım, hükmün gerekçe bölümüdür. Gerekçe, hakimin (mahkemenin) tespit etmiş olduğu maddi vakıalar ile hüküm fıkrası arasında bir köprü görevi yapar. Gerekçe bölümünde hükmün dayandığı hukuki esaslar açıklanır. Hakim, tarafların kendisine sundukları maddi vakıaların hukuki niteliğini kendiliğinden araştırıp bularak hükmünü dayandırdığı hukuk kurallarını ve bunun nedenlerini gerekçede açıklar.
    Hakim, gerekçe sayesinde verdiği hükmün doğru olup olmadığını, yani kendini denetler. Üst mahkeme de, bir hükmün hukuka uygun olup olmadığını ancak gerekçe sayesinde denetleyebilir. Taraflar da ancak gerekçe sayesinde haklı olup olmadıklarını daha iyi anlayabilirler. Bir hüküm, ne kadar haklı olursa olsun, gerekçesiz ise tarafları doyurmaz (Kuru, Baki/ Arslan, Ramazan/ Yılmaz, Ejder; Medeni Usul Hukuku Ders Kitabı 6100 sayılı HMK’na Göre Yeniden Yazılmış, 22 Baskı, Ankara 2011, s.472).
    Tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtay’ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş; hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması zorunludur.
    Yukarıda vurgulanan hususlar, Hukuk Genel Kurulu"nun 19.04.2006 gün ve E:2006/4-142, K:229; 05.12.2007 gün ve E:2007/3-981, K:936; 23.01.2008 gün ve E:2008/14-29, K:4; 19.03.2008 gün ve E:2008/15-278, K:254; 18.06.2008 gün ve E:2008/3-462, K:432; 21.10.2009 gün ve E:2009/9-397, K:453; 24.02.2010 gün ve E:2010/1-86, K:108; 28.04.2010 gün ve E:2010/11-195, K:238; 22.06.2011 gün ve E:2011/11-344, K:436; 08.02.2012 gün 2011/10-726 E, 2012/57 K; 28.09.2012 gün 2012/3-444 E, 2012/638 K; 16.03.2012 gün 2012/2-97 E, 2012/203 K sayılı kararlarında da, benimsenmiştir. Yine 07.06.1976 gün ve 3/4-3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme
    Kararının gerekçesinde yer alan “Gerekçenin ilgili bilgi ve belgelerin isabetle takdir edildiğini gösterir biçimde geçerli ve yasal olması aranmalıdır. Gerekçenin bu niteliği yasa koyucunun amacına uygun olduğu gibi, kararı aydınlatmak, keyfiliği önlemek ve tarafları tatmin etmek niteliği de tartışma götürmez bir gerçektir.” şeklindeki açıklama ile de aynı ilkeye, vurgu yapılmıştır.Bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerektiğini öngören Anayasa’nın 141/3. maddesi ve ona koşut bir düzenleme içeren 6100 sayılı HMK’nun 297. maddesi, işte bu amacı gerçekleştirmeye yöneliktir. mahkeme kararlarının taraflar, bazen de ilgili olabilecekleri başka hukuki ihtilaflar yönünden etkili ve bağlayıcı kabul edilebilmeleri, başka bir dava yönünden kesin hüküm, kesin veya güçlü delil oluşturup oluşturamayacağı gibi hukuksal değerlendirmeler de bu kararların yukarıda açıklanan nitelikte bir gerekçeyi içermesiyle mümkündür.
    Anılan husus kamu düzeni ile ilgili olup, gözetilmesi yasa ile hakime yükletilmiş bir ödevdir. Aksine düşünce ve uygulama gerek yargı erki ile yargıcın, gerek mahkeme kararlarının her türlü düşünceden uzak, saygın ve güvenilir olması ilkesi ile de bağdaşmaz.
    Bununla birlikte; Yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kararların hüküm fıkralarının da açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar;kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, o davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi nedenlere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyacak; kısaca, maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterecek nitelikte olması gerekir.
    Somut uyuşmazlıkta, açıklanan yasal düzenleme gözetilmeyerek Mahkemece, gerekçe kısmında “...... için 10.946,44 TL maddi tazminatın %30 olan 3.283,93 TL"sinden ..., ... ve ... Sigorta sorumlu olmak üzere %70"i olan 7.662,51 TL"sinden davalı ..., ... Mobilya Dekorasyon Kimyevi Madde ve İnş. Gıda San. Tic. Ltd. Şti. ve ... Sigorta A.Ş. olmak üzere davalılar ..., ..., ... ve ... Mobilya Dekorasyon Kimyevi Madde ve İnş. Gıda San. Tic. Ltd. Şti. yönünden 13/04/2014 kaza tarihinden davalı ...Ş. yönünden 03/09/2014 ve davalı ...Ş. yönünden 27/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile
    birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine karar verilmiştir....” yazılmasına rağmen hüküm fıkrasında bu yönde olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmadığı, böylece gerekçede tefhim edilen hükme aykırı hüküm kurularak gerekçe ile gerekçeli kararın hüküm fıkrası arasında çelişki oluşturulması nedeniyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesi gereğince hükmün bozulmasını gerektirmiştir.
    2-Kabule göre de, manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkında hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte, kaza tarihi ve olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K.nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
    Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulüyle davacılar için takdir olunan manevi tazminatın bir miktar düşük olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın davacılar yararına bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 17/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi