11. Hukuk Dairesi 2016/12923 E. , 2018/6249 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 10.06.2016 tarih ve 2012/2-2016/353 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi asıl ve birleşen davada davalı vekili tarafından istenmiş olduğu anlaşılmakla, duruşma için belirlenen 09.10.2018 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan asıl davada davacılardan asil ..., asıl davada davacılar vekili Av. ... ile asıl ve birleşen davada davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekili ..."in eşi ve diğer müvekkillerinin babası ..."in diğer kardeşleri ile birlikte 1967 yılında ... ve ..., ... İnşaat ve Ticaret Kollektif Şirketi"ni kurduklarını, 5 kardeşin ortaklığı ile kurulan şirketin inşaat şirketi olarak liman, rıhtım, mendirek ve benzeri deniz yapıları konusunda ihtisaslaştığını, yasal mevzuat gereği kollektif şirket adına mal alınması söz konusu olmadığından yapılan gayrimenkul yatırımlarının 5 kardeş üzerine veya o an için kim uygunsa o kişinin adına tapuda tescil edildiğini,
dava konusu gayrimenkulün de davalı ... adına tapuda kaydedildiğini, dava konusu arsa üzerinde bulunan otel inşaatının da kollektif şirketin geliri ile yapıldığını, yapım aşamasından sonra bir turizm şirketine üç yıllığına kiraya verildiğini, alınan peşin para ile tefrişatının gerçekleştirildiğini, davalı ..."in kendi mülkiyetindeki oteli işletmeye açıldıktan çok sonra 1990’lı yıllarda hakim hissedar olarak kurduğu ... Turizm İnşaat ve Ticaret A.Ş tarafından işletilmeye devam ettiğini, kollektif şirket ortaklarından ... ve ... 1984 yılında ölümlerinden sonra payların ölen ortakların eşleri adına tescil edildiğini, şirketin hayattaki ortaklarının, vefat edenlerin mirasçılarına tapuda pay vermek istemediğini, buna karşın kendi üzerlerindeki mal varlıklarında müvekkillerinin hakları olduğunu da inkar etmediklerini, kalan üç ortağın gelirlerden istifade edip işi zamana bırakmayı tercih ettiklerini, müvekkillerini, gelirlerden mahrum bıraktıklarını, şirket ortaklarından ... "in dava konusu taşınmazdaki kendi hissesi ile ilgili dava açtığını ve dava tapunun iptali ve ... "in 1/5 hissesi oranında adına tescili ile sonuçlandığını, Yargıtay"ca onanarak kesinleştiğini, bu kararın müvekilleri yönünden emsal teşkil ettiğini, müvekkillerinin diğer ortakların mal varlıkları üzerinde hakları olduğu, ortaklar arasında yapılan rıza"en taksim sözleşmesi ve ortaklar arası yazışmalardan da açıkça anlaşıldığını, bu durumun diğer ortaklar tarafından da kabul edildiğini, yine şirket ortağı ... tarafından ... Maltepe’deki taşınmaz ile ilgili olarak ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2005/494 Esas 2008/6 Karar sayılı kararı ile de dava kabul edilerek tapu kaydının iptal ediliği ileri sürerek, davalı adına kayıtlı ... İlçesi ... Mahallesi 540 Ada, 109 Parsel (Yeni parsel 128) numaralı taşınmazın tapu kaydının 1/4"ünün davalı üzerinden terkini ile müvekkilleri adına tesciline (Tüm tapu kaydının 1/5"inin davacılar adına tesciline) karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava dilekçesinde emsal olarak gösterilen ... ile ilgili davada ... haklı olduğu için değil, aile büyüğü olup aralarındaki miras sorunları da dahil çözüleceğine dair sözüne güvenilerek davanın kabul edildiğini, BK’nun 125. maddesi gereği zamanaşının dolduğunu, dava konusu taşınmazın dava dışı ... Şirketin parası ile alındığı iddia ediliğine göre davayı ancak şirketin açabileceğini, aktif husumet yokluğu nedeniyle ve 07.10.1953 tarih 7/8 sayılı İBK uyarınca davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, emsal nitelik arz eden ve Yargıtay incelemesinden geçmek suretiyle kesinleşen ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1993/320 Esas ve 1996/252 Karar ve ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/494 Esas ve 2008/6 Karar sayılı ilamları doğrultusunda Yargıtay 11. Hukuk Dairesi"nin 2010/13416 Esas ve 2011/3368 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere; davacı mirasçılar ile davalı arasında mevcudiyeti anlaşılan vekalet ilişkisi nedeniyle vekilin hesap verme yükümlülüğü devam ettiği sürece zamanaşımından söz edilemeyeceğinden davalı vekillerinin zamanaşımına yönelik itirazları ve bu doğrultuda taraflar arasında inanç ilişkisi olduğuna dair iddialarının dikkate alınmadığı, husumet itirazları ile ilgili olarak her ne kadar bahsi geçen şirket hukuken ayakta olsa dahi davacıların şirketi temsilci sıfatı ile değil mirasçıları ile aralarındaki vekalet ilişkisine dayanarak açmış oldukları kesinleşen ve davaya dayanak yapılan emsal mahkeme kararlarının verildiği tarihte de şirketin aynı şekilde ayakta olduğu ve temsile yönelik olarak herhangi bir değişiklik olmadığı, dava konusu 540 ada 128 parsel ile tevhidine karar verilen ve kadastro tutanaklarının 21/09/1971 tarihinde kesinleştiği bildirilen 131 ada 66 parsele ilişkin olarak ise dava konusu parsel ile re"sen birleşmesi ve parselin mütemmim cüzü haline gelmesi nedeniyle bu parsele yönelik olarak ayrı bir zamanaşımı ya da hak düşürücü süre dikkate alınmayarak davanın kabulüne, ... ili ... ilçesi ... Mahallesi 540 ada 128 no’lu parseldeki taşınmazın davalı ... adına kayıtlı tapu hissesinin ¼‘ünün (tüm tapu kaydının 1/5) davalı üzerinden terkini ile davacılar adına kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davada davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, asıl ve birleşen davada davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin asıl ve birleşen davada davalıdan alınarak asıl davada davacılara verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 59.499,56 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl ve birleşen davada davalıdan alınmasına, 11/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.