11. Hukuk Dairesi 2016/12900 E. , 2018/6248 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 09/03/2016 tarih ve 2014/767-2016/218 sayılı asıl karar ile 20.06.2016 tarihli ek kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili ve davalılar ... ve ... vekili tarafından istenmiş olduğu anlaşılmakla, duruşma için belirlenen 09.10.2018 günü hazır bulunan davacı temsilcisi ... ile vekili Av. ..., davalılar ..., ... vekili Av. ... , davalı ... vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı ortağı ... ’dan olan alacağının tahsili için ... .icra Müdürlüğü’nün 2012/3630 esas sayılı dosyası başlatılan takibin kesinleştiğini, 23/07/2007 tarihli genel kurulda 3 yıl süre ile yönetim kurulu üyeliğine seçilen davalıların 23/07/2010 tarihinde görev sürelerinin dolduğunu, mahkemece genel kurulu toplamak üzere atanan kayyım tarafından olağanüstü genel kurul toplantısı için çağrı yapıldığı dönemde davalıların müvekkilinin ... 10. İcra Müdürlüğü"nün 2012/3630 esas sayılı takip dosyası kapsamındaki alacağını gerçekte bulunmayan alacaklarına karşılık şirketle işlem yapma yasağını da ihlal ederek kendilerine temlik ettiklerini, davalı ..."un şirket ortaklarından ... Odası"nı temsilen genel kurulda yönetim kurulu üyeliğine seçildiğini, ... Odasının şirketteki hisselerini şirket ortaklarından ... "a 07/08/2007 tarihinde devretmesinden dolayı ..."un yönetim kurulu üyeliğinin düştüğünü, yönetim kurulu üyeliği düşen bir kişinin 2007 yılından 2013 yılına kadar huzur hakkı istemesinin mümkün olmadığını, bu tarihten itibaren ...’un yönetim kurulu başkanı sıfatıyla attığı imzalarla yapılan işlemlerin mutlak butlanla sakat olduğunu, yönetim kurulu başkanının imzası olmadan diğer iki üyenin imzası ile yapılan tüm işlemlerin de batıl olduğunu, yönetim kurulu üyelerinin görev sürelerinin dolmasından sonra ancak şirketin devamlılığı için zorunlu işlemleri yapabilecek olmalarına rağmen kendi menfaatlerini korumak ve çoğaltmak için yaptıkları temlik işlemlerinin iptali gerektiğini ileri sürerek, temliknamelerin iptallerine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilleri, dava dilekçesinde bahsedilen icra dosyasının borçlusunun davacı şirketin temsilcisi sıfatıyla işbu davayı açan ... olduğunu, takibin şirketin ... "dan olan ve mahkeme kararı ile kesinleşen alacağını tahsil için başlatıldığını, icra takibine konu alacağın müvekkillerine temlik edilmesi nedeniyle şirketin zarara uğramadığını, temlik işlemini bizzat davacı şirket yaptığı için işbu davayı açamayacağını, ancak menfaati ihlal edilen şirket ortaklarının açabileceğini, temlikin şirket genel kurullarında kararlaştırılan huzur hakkı alacağına karşılık yapıldığını, davacının zararı olmadığı için dava açmakta hukuki yararı bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, davalılar ile davacı şirketin mevcut yönetim kurulu başkanı olan Mehmet Akaslan ve dava dışı ... ’un davacı şirketin 23/07/2007 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında 3 yıllığına yönetim kuruluna seçildikleri, aynı genel kurulda huzur hakkı da belirlendiği, belirtilen tarihten sonra olağan genel kurul toplantıları yapılmadığı gibi 3 yıllık görev süresi geçmesine rağmen yönetim kurulu genel kurulu toplantıya çağırmadığından müracaat üzerine mahkemece atanan kayyım aracılığıyla 26/02/2013 tarihinde olağanüstü genel kurul toplantısı yapıldığı, bu toplantıda şirket yönetim kuruluna 3 yıl süre ile dava dışı ... , ... ve ... ’nun seçildiği, 26.02.2013 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısından bir gün önce 25/02/2013 tarihinde eski yönetim kurulu üyesi olan davalılar davacı şirketle işlem yapmak suretiyle dava konusu temliknameleri kendi lehlerine imzaladıkları, kayyım vasıtasıyla yapılan olağanüstü genel kurul toplantısının önceden ilan edildiği ve ortakların toplantıya çağrıldıkları dikkate alındığında eski yönetim kurulu üyesi olan davalıların olağanüstü genel kurul toplantısından haberdar oldukları halde olağanüstü genel kurul toplantısından bir gün önce yöneticisi oldukları şirketle işlem yapmak suretiyle şirket alacağını temlik almalarının MK’nun 2. maddesinde öngörülen dürüstlük kuralına uygun olmadığı gibi, ...’nun 369. maddesinde düzenlenen özen ve bağlılık yükümlülüğü ile de bağdaşmadığı, eski yönetim kurulu üyesi olan davalıların görevli oldukları döneme ilişkin ticari defter ve belgeleri yeni yönetim kuruluna teslim etmeleri gerektiği halde yeni yönetim kuruluna devretmedikleri, bu durumun da özen ve bağlılık yükümlülüğü ile bağdaşmadığı, ...’nun 359(eTK 312 vd) vd hükümleri uyarınca ticari defter ve belgeleri kanuna uygun tutmak yönetim kurulunun görev ve sorumluluğunda olmasına rağmen bu husus ...’nun 553(eTK 336 vd) vd hükümleri uyarınca sorumluluk sebebi olduğu halde eski yönetim kurulu başkan ve üyesi olan davalıların ticari defter ve belgeleri kanuna uygun tutmadıkları, ...’nun 394. maddesi kapsamında mali haklarının ispatı açısından aleyhlerine delil sayılması gerektiği, davalıların temliknamelerin yapıldığı tarih itibariyle huzur haklarından kaynaklanan bakiye alacakları olduğunu ispatlayamadıkları gerekçesiyle davanın kabulü ile dava konusu ... 10. İcra Müdürlüğü"nün 2012/3630 esas sayılı takip dosyasındaki alacağa ilişkin temliknamelerin iptallerine karar verilmiştir.
Asıl kararı davalı vekili ... vekili, davalılar ... ve ... vekili temyiz etmiştir.
Mahkemece 20.06.2016 tarihli ek karar ile kesin süreli muhutıraya rağmen eksik temyiz harcı ödenmediğinden davalılar ... Ve ... vekilinin temyiz taleplerinin HMK’nun 344/1 maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir.
Ek kararı, davacı vekili ve davalılar ... ve ... vekili temyiz etmiştir.
1-Davacı vekili, 20.06.2016 tarihli ek kararı temyiz etmiş ise de anılan karar davalılar ... ve ... vekilinin mahkemenin kesin süreli muhtıraya rağmen eksik temyiz harcının ödenmemesi nedeniyle temyiz taleplerinin HMK’nun 344/1 maddesi uyarınca reddine dair verilen ek karar olup davacı vekilinin anılan kararı temyiz etmekte hukuki yararı bulunmadığından davacı vekilinin ek karara yönelik temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Davalılar ... ve ... vekilinin 20.06.2016 tarihli ek karara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde mahkemece, davanın kabulü ile temliknamelerin iptaline, karar harcının davalılardan müştereken müteselsilen tahsiline karar verilmiş olup, davalılar ... ve ... vekili kararı temyiz ederken temyiz başvurma harcı ve maktu temyiz karar harcı yatırmış, diğer davalı ... vekili ise toplam 21.495,50 TL temyiz yoluna başvuru ve nispi temyiz karar harcı yatırmış olduğundan davalılar ... ve ... vekilinin 20.06.2016 tarihli ek karara yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile ek kararın kaldırılmasına karar verilmek gerekmiştir.
3-Davalılar vekillerinin asıl karara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 2. ve 3. nolu bentlerinde yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilirken “davalıdan tahsiline” ibaresi yazılmış ise de davanın kabulüne karar verilmiş olması nedeniyle müteselsil sorumlu oldukları kabul edilen davalıların yargılama gideri, harç ve vekalet ücretinden birlikte sorumlu olacaklarının tabii bulunmasına ve karar başlığında davalıların T.C. Kimlik numaralarının yazılmamasının maddi hatadan kaynaklandığının anlaşılmasına, mahallinde her zaman düzeltilmesinin mümkün bulunmasına göre, davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
SONUÇ :Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin ek karara yönelik temyiz isteminin REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ... vekilinin 20.06.2016 tarihli ek karara yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile ek kararın KALDIRILMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekillerinin asıl karara yönelik temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin ek kararı temyiz eden davalılardan ... ve ..."dan alınarak davacıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 63.997,25 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılar ..., ... ve ..."dan müştereken ve müteselsilen alınmasına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 11/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.