Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlunun icra müdürlüğüne vermiş bulunduğu 25.04.2005 tarihli itiraz dilekçesinde, itirazlarını açıkladıktan sonra sonuç bölümünde aynen "yukarıda belirttiğim sebeplerden dolayı böyle bir borcu, buna bağlı olarak hesaplanan faiz ve masrafları kabul etmiyorum, delil sunmak ve dava açma hakkının saklı kalmak kaydıyla itirazımın kabulünü arzederim" beyanlarını içermektedir. Bu açıklama borcun aslı ile işlemiş faizin tümüne yönelik olup, bu durumda mahkemece alacaklının isteminin incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken borçlu itirazında bir miktar göstermediğinden İİK"nun 62. maddesi uyarınca itiraz edilmemiş sayıldığından bahisle ve takibin kesinleştiği gerekçesi ile yazılı şekilde alacaklının isteminin reddi yönünde hüküm kurulması isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 07.05.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.