11. Ceza Dairesi 2018/3829 E. , 2018/6673 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet
HÜKÜM : Zamanaşımı nedeniyle Ortadan kaldırma ve Mahkumiyet
Sanık hakkında 2004, 2005 ve 2008 takvim yıllarında sahte fatura kullanmak suçundan açılan kamu davasında, yıllara göre kullanılan son fatura tarihlerinin 24.09.2004, 28.12.2005, 08.03.2008 olması ve faturaların KDV indiriminde kullanılmış olması nedeniyle suç tarihlerinin sırasıyla 21.10.2004, 21.01.2006 ve 25.04.2008 olduğu gözetilmeden gerekçeli karar başlığında 2004, 2005 ve 2008 olarak yanlış yazılmasının mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
I- Sanık hakkında 2004 takvim yılında sahte fatura kullanmak suçundan kurulan hükme yönelik katılan kurum vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"un 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen “2004 takvim yılında sahte fatura kullanmak” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırına göre, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve sanık lehine olan 765 sayılı TCK"nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihinden hüküm tarihine kadar gerçekleşmesi nedeniyle, kamu davasının 765 sayılı TCK"nın 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca düşürülmesi yerine, 765 sayılı TCK"nın 102/4 ve 104/2. maddeleri gereğince ortadan kaldırılmasına karar verilmesi,
Yasaya aykırı, katılan kurum vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasında yer alan “ortadan kaldırılmasına” ibaresinin çıkartılarak yerine “5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca düşürülmesine" ibaresi yazılmak suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II- Sanık hakkında 2005 takvim yılında sahte fatura kullanmak suçundan kurulan hükme yönelik katılan kurum vekili ve sanık müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanığa yüklenen suçun yasada gerektirdiği cezasının üst sınırına göre, suç tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, 21.01.2006 olan suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve katılan kurum vekilinin ile sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan sanık hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e, 67/4 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE,
III- Sanık hakkında 2008 takvim yılında sahte fatura kullanmak suçundan kurulan hükme yönelik katılan kurum vekili ve sanık müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre katılan kurum vekili ve sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- 2008 yılında yürürlükte bulunan 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 4369 sayılı Yasa ile değişik 359/b-1. maddesinde onsekiz aydan üç yıla kadar hapis cezası öngörüldüğü, 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasanın 276. maddesi ile değişik 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 359/b maddesinde temel cezanın üç yıldan beş yıla kadar hapis cezası olarak düzenlendiği gözetilmeksizin sanık hakkında uygulanan temel cezanın 18 ay hapis cezası olarak belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayini,
2- Aynı takvim yılı içerisinde birden fazla sahte fatura kullanmak eyleminin zincirleme suç oluşturduğunun ve sanık hakkında TCK"nın 43. maddesi hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
3- Kabule göre de:
a) 5237 sayılı TCK"nın 51. maddesi uyarınca, mahkemece hükmolunan 2 yıl veya daha az süreli hapis cezasına ilişkin erteleme kararı verilebilmesi için, sanığın daha önce 3 aydan fazla kasıtlı bir suçtan mahkum olmaması ve mahkemece sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak, yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılmasının gerekli olması cihetiyle, incelenen dosyada, yüklenen suç için suç tarihi itibariyle adli sicil kaydında engel sabıkası bulunmayan sanığın hukuksal durumunun belirtilen yasal ölçütlere göre değerlendirilmesi yerine, “ belirtilen sürenin üzerinde olduğu ve kamu zararının giderilmediği " biçimindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile TCK’nın 51. madde hükümlerinin uygulanmamasına karar verilmesi,
b- 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan kurum vekilinin ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.