15. Ceza Dairesi 2020/281 E. , 2020/9081 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK."nın 157/1, 31/3, 52/2-4 maddeleri gereğince mahkumiyet
Dolandırıcılık suçundan suça sürüklenen çocuğun mahkumiyetine ilişkin hüküm, suça sürüklenen çocuk ve müdafi ile katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dairemizin bozma ilamı sonucunda dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderildiği, ancak; uzlaştırmanın sağlanamadığı belirlenerek yapılan incelemede;
Suça sürüklenen çocuğun Katılan ..."nu telefon ile arayarak, kendisini polis olarak tanıttığı, "Emekli albay ve astsubaylar tutuklanıyorlar. Evde değerli ne varsa toparla, telefon açık kalsın" dediği, katılanın evde bulunan 600-TL para, 1 adet altın bileklik, 1 adet çeyrek altın, 1 adet inci gerdanlık, 2 adet gümüş takı, 1 adet bayan iç çamaşırı, 3 adet Samsung marka cep telefonunu alarak poşete koyduğu ve caddeye çıktığı, katılanın yanına gelen suça sürüklenen çocuğa elinde bulunan poşeti verdiği, poşeti alan suça sürüklenen çocuğun olay yerinden hızla uzaklaştığı; bu şekilde suça sürüklenen çocuğun dolandırıcılık suçunu işlediği iddia edilen olayda;
Suça sürüklenen çocuğa yüklenen dolandırıcılık suçu nedeniyle, hükümden sonra 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 14.maddesi ile değişik 5237 sayılı TCK"nın 158/1. maddesine eklenen (L) bendi kapsamında öngörülen nitelikli dolandırıcılık fiiline ilişkin delillerin takdiri ve değerlendirme yetki ve görevinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerektiği zorunluluğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verildikten sonra, görevli mahkeme tarafından her ne kadar uzlaşmanın gerçekleşmediğine ilişkin rapor esas alınarak suça sürüklenen çocuğun mahkumiyetine karar verilmiş ise de;
Ceza Muhakemesinde Uzlaştırma Yönetmeliği’nin 29. madde 6. fıkrasına göre: ""Uzlaştırmacının uzlaşma teklifinde bulunacağı şüpheli, sanık, katılan, mağdur veya suçtan zarar gören ya da kanunî temsilcilerine iletişim araçlarıyla ulaşılamaması hâlinde açıklamalı uzlaşma teklifi büro aracılığıyla yapılır. Bu işlem uzlaştırmacının, büroya başvurarak teklif formunu vermesi üzerine gerçekleştirilir"" hükmüne yer verildiği,
Uzlaştırma Yönetmeliği ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümleri uyarınca kendisine uzlaştırma işlemlerini gerçekleştirmek üzere dosya tevdi edilen uzlaştırmacının öncelikle uzlaştırma teklifi yapılacak ilgililere telefon, telgraf, faks, elektronik posta gibi araçlardan yararlanılmak suretiyle uzlaştırma teklifi yapmak üzere çağrı yapması, şayet belirtilen şekilde çağrı yapılamaz ise bu defa uzlaştırmacının ilgili savcılık nezdinde kurulmuş uzlaştırma bürosundan uzlaşma teklifi yapılmasını talep etmesi gerektiği, böyle bir taleple karşılaşan büronun da muhatabına ulaşamaması durumunda öncelikle muhatabın bilinen son adresine tebliğ yapması, tebligatın iade gelmesi durumunda bu defa muhatabın kayıtlı ise bu defa tebligat parçası üzerine adresin MERNİS adresi olduğu ve 7201 sayılı Kanun"un 21/2. maddesi uyarınca işlem yapılması belirterek tebliğ yapması gerektiği,
Somut olayda; uzlaştırmacı tarafından katılanlara ve suça sürüklenen çocuğa telefon ile ulaşıldığı, katılanların zararın karşılanması karşılığında uzlaşmak istediklerini belirtir şekilde tutanak imzaladıkları, ancak suça sürüklenen çocukla yapılan görüşmede uzlaşma teklifinin kabul edilmemesi nedeniyle olumlu sonuç alınamadığı belirtilmiş ise de; dosyada suça sürüklenen çocuk ... At adına çıkartılmış uzlaştırma teklif formu tebligatlarına rastlanılmadığı, usulüne uygun tebligat gönderilmeden, 5271 sayılı CMK"nın 255.maddesi gözardı edilerek, uzlaşmanın sağlanamadığına ilişkin rapor düzenlendiğinin anlaşılması karşısında; katılanlar ve suça sürüklenen çocuğa usulüne uygun olarak uzlaşma tebligatları yapılarak sonucuna göre suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden usulsüz ve eksik yapılan tebligat işlemlerine dayanılarak ve uzlaşmanın gerçekleşmediği kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, suça sürüklenen çocuk ve müdafi ile katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, sair yönleri incelenmeyen hükmün BOZULMASINA, 24/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.