Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/12273 Esas 2018/1892 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/12273
Karar No: 2018/1892
Karar Tarihi: 19.03.2018

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/12273 Esas 2018/1892 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacılar, kadastro tespit gününden önceki zilyetliğe dayanarak, yol olarak bırakılan alanın bir bölümü hakkında dava açtılar. Mahkeme davanın açılmadığı gerekçesiyle reddetti. Ancak Yargıtay bozma ilamında, ayni hakların sınırlandırılmadıkça her zaman ileri sürülebileceği belirtilerek, davanın reddedilmesinin isabetsiz olduğu ifade edildi. Yapılan yargılama sonucunda davacıların talebi kabul edilerek, taşınmaza 143,13 metrekare yüzölçümlü bölümün dahil edilerek tescili kararlaştırıldı. Ancak, dava açarken Hazine ve ilgili kamu tüzel kişilerine de husumet yöneltilmesi gerektiği halde bu yapılmadı. Mahkemece yapılan işlemin usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek, hüküm bozuldu ve taraf teşkilinin sağlanması için süre verilmesi gerektiği ifade edildi. Kanun maddeleri olarak, TMK'nın 713/3. maddesi ve gayrimenkul mevzuatımızda, hakkında kadastro tutanağı düzenlenmemiş taşınmazlara yönelik olarak açılacak davaları süre yönünden sınırlayan veya kadastro tespit gününden önceki zilyetliğe dayanılmasını engelleyen bir hüküm bulunmadığı belirtiliyor.
16. Hukuk Dairesi         2015/12273 E.  ,  2018/1892 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Yargıtay bozma ilamında özetle; "davacılar tarafından, kadastro tespit gününden önceki zilyetliğe dayanılarak, paftasında yol olarak bırakılan alanın bir bölümü hakkında dava açıldığı, ayni hakların, açık bir yasal düzenleme ile sınırlandırılmadıkça her zaman ileri sürülebileceği, gayrimenkul mevzuatımızda, hakkında kadastro tutanağı düzenlenmemiş taşınmazlara yönelik olarak açılacak davaları süre yönünden sınırlayan veya kadastro tespit gününden önceki zilyetliğe dayanılmasını engelleyen bir hüküm bulunmadığına göre, Mahkemece davanın makul süre içerisinde açılmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş olmasının isabetsiz olduğu belirtilerek taraflarca dayanılan tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre işin esası yönünden bir karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, teknik bilirkişi ....."nın 02.12.2014 tarihli krokisinde (A) harfi ile gösterilen sarı renge boyalı 143,13 metrekare yüzölçümlü taşınmaz bölümünün 199 ada 68 parsel sayılı taşınmaza dahil edilerek toplam 1.708,84 metrekare yüzölçümü ile taşınmaz maliki adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Kadastro sırasında tescil harici bırakılan yerler için açılan tescil davalarında, TMK’nın 713/3. maddesi uyarınca Hazine ve ilgili kamu tüzel kişilerine yasal hasım olarak husumetin yöneltilmesi zorunludur. Somut olayda; dava konusu yerin ...Köyünde bulunması nedeniyle Hazine ile birlikte ...Köyü Tüzel Kişiliğine de husumet yöneltilmesi gerektiği halde yöneltilmemiş, davada taraf teşkili sağlanmamıştır. Taraf teşkili dava şartlarından olup, bu şart gerçekleşmeden işin esasının incelenmesi mümkün bulunmamaktadır. Hal böyle olunca; davacı tarafa ...Köyü Tüzel Kişiliğine dava dilekçesi ve duruşma gününü yöntemine uygun şekilde tebliğ ettirerek taraf teşkilinin sağlanması için süre ve imkan tanınmalı, taraf teşkili sağlandığı takdirde davaya devamla tarafların bildirdikleri deliller toplanarak uyuşmazlık esastan çözülmelidir. Mahkemece, bu yön göz ardı edilerek işin esasına girilmek suretiyle hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 19.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.