Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/20207 Esas 2017/1635 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/20207
Karar No: 2017/1635
Karar Tarihi: 06.03.2017

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/20207 Esas 2017/1635 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2016/20207 E.  ,  2017/1635 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Davacı, Kurum tarafından gönderilen ödeme emirlerinin iptaline, borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

    K A R A R

    Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsiz bulunmamasına göre, taraf vekillerinin yerinde görülmeyen bütün itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davacıya yükletilmesine, 06/03/2017 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

    KARŞI OY

    Dairemizin 08/03/2016 gün ve 2016/4199 Esas, 2016/3833 Karar sayılı ilamındaki karşı oy yazısında belirtildiği gibi Kurumun süresi içerisinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsil zamanaşımı, alacağın doğduğu, tahakkuk ettirildiği tarihte yürürlükte
    bulunan kurallara göre belirlenir denilerek mahkemece tespitine karar verilen dönemlere ait hizmet sürelerine ilişkin prim alacakları yönünden zamanaşımı süresi ve başlangıcının, primlerin ait oldukları (muaccel oldukları) dönemde yürürlükte bulunan mevzuat hükümleri kapsamında değerlendirilmesi gerekmektiğinden bahisle yerel mahkeme kararı usul ve yasaya aykırı olarak bozulmuş ve Yerel Mahkemece bozma ilamına uyulmuş ise de 5510 sayılı Kanunun 93. maddesinde Kurumun prim ve diğer alacakları ödeme süresinin dolduğu tarihi takip eden takvim yılı başından başlayarak 10 yıllık zamanaşımına tabidir şeklinde düzenleme yapılmıştır. Yasanın yürürlüğe girdiği 01/10/2008 tarihinden sonraki primler için zaman aşımı borçlar kanunundaki düzenlemeden ayrı olarak muacceliyet tarihi olmayıp ödeme dönemini takip eden yılbaşından itibaren başlayacaktır. Ancak yasada istisnalar düzenlenmiştir. 5510 sayılı Kanunun 93 maddesinin 2. fıkrasına göre kurumun prim ve diğer alacakları mahkeme kararı sonucunda doğmuş ise zaman aşımı süresi mahkeme kararının kesinleştirme tarihinden itibaren 10 yıl olarak uygulanacağı belirtilmiş olup bu düzenlemede kanunların geçmişe yürümesi değil derhal etkisini göstermesi söz konusudur.
    Somut olayda Kurumun alacağının doğduğu mahkeme kararlarının kesinleşme tarihinden itibaren 5510 sayılı yasanın 93/2. maddesinde görülen zaman aşımı süresi dolmamış bulunmaktadır. Kararın kesinleştiği tarihten itibaren Kurumun davaya konu prim aslı ve gecikme zammı istenebilir konuma geldiğinden aynı mahiyetteki (Yargıtay 21.Hukuk Dairesinin, 13/10/2010 tarih 2009/15819 Esas 2010/12439 Karar, 19/01/2012 tarih 2011/14384 Esas, 2012/522 Karar, 14/01/2013 tarihi 2011/6593 Esas 2013/85 Karar ve Yargıtay10. Hukuk Dairesinin 25/06/2012 Tarih 2012/13964 Esas, 2012/12303 Karar) sayılı ilamları da gözönüne alındığında sayın çoğunluğun onama yönündeki görüşüne katılamamaktayım.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.