20. Ceza Dairesi 2017/5263 E. , 2017/4830 K.
"İçtihat Metni"Mahkeme : SİLİFKE Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ihraç etme
Hükümler : 1- Temyiz isteğinin reddi; Sanık ... hakkında
2-Mahkumiyet; sanıklar ... ve ... hakkında
3-Değişen suç niteliğine göre uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkumiyet; sanık ... hakkında
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-)Sanık ... hakkında kurulan hükmün incelenmesinde;
Duruşmaya katılan sanık müdafiinin huzurunda 16.11.2011 tarihinde verilen hükmün, sanık müdafii tarafından CMUK"nın 310/1. maddesinde belirtilen bir haftalık kanunî temyiz süresinden sonra 29.02.2012 tarihinde temyiz edildiği anlaşıldığından, kanuna uygun olarak verilen 01.03.2012 tarihli temyiz isteğinin reddine ilişkin ek kararın ONANMASINA,
B-)Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanıklar müdafilerinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-TCK"nın 188/2. maddesi uyarınca, sanık ... hakkında yurt dışında yapılan yargılama sonucunda hükmolunan cezanın infaz edilen kısmının mahsubuna karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2- Sanık ... hakkında tekerrüre esas alınan Reyhanlı 2. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 01/08/2007 tarihli, 2007/294 esas ve 2007/404 karar sayılı ilamının, temyize konu suç tarihinden sonra 10/09/2007 tarihinde kesinleştiği ve sanığın adli sicil kaydında tekerrüre esas alınabilecek başkaca ilamın da bulunmadığı anlaşıldığı halde, sanık hakkında TCK"nın 58/1. fıkrasına aykırı olacak şekilde tekerrür hükümlerinin uygulanması,
3-Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, CMUK’nın 321. maddesi gereğince hükümlerin BOZULMASINA; ancak bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca giderilmesi mümkün bulunduğundan;
1- Hükmün (C) sayılı bölümünün mahsuba ilişkin paragrafında "tarihleri arasındaki sürelerin" ibaresinden sonra gelmek üzere "ve sanık hakkında KKTC ülkesinde hükmolunan cezanın infaz edilen kısmının" ibaresinin eklenmesi,
2-Sanık ... hakkında tekerrür uygulanmasına ilişkin bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması,
3-TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümlerin hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine "Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli iptal kararından sonra oluşan duruma göre, sanık hakkında, TCK"nın 53. maddesinin 1. ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına" ibaresinin eklenmesi,
C-)Sanık ... hakkında kurulan hükmün incelenmesinde;
Sanık ..."ın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti"nde sanık ..."ın temin ettiği uyuşturucu maddenin ticaretini yapmak amacıyla beraat eden sanık ..."ya uyuşturucu madde sattığı ancak, sanığın uyuşturucu maddenin Türkiye"den ihraç edilmesi eylemine iştirak etmediği, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti"nde uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesinin 2891/2007 sayılı dava dosyasında 10 ay hapis cezası aldığı ve hükmün kesinleştiği; 5237 sayılı TCK"nın 13. maddesinin 3. fıkrasına göre yurtdışında işlenen uyuşturucu madde suçlarından dolayı Türkiyede yargılamanın yapılabilmesi için yabancı ülkede hüküm verilmemiş olması gerektiği, hüküm verilmiş ise aynı suçtan Türkiyede yeniden kovuşturma yapılamayacağı, böylece yabancı ülkede hüküm verilmesi halinde aynı fiilden dolayı birden fazla hüküm verilemeyeceğine ilişkin "non bis in idem" kuralının kabul edildiği gözetilmeden, TCK"nın 13. maddesi ile CMK"nın 223. maddesinin 7. fıkrası uyarınca sanık hakkındaki davanın reddine karar verilmesi gerekirken sanığın mahkumiyetine hükmolunması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 02.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.