Taraflar arasında görülen iştirak nafakasının artırımı davasının yapılan yargılaması sonunda yerel mahkemece verilen hüküm davacı-k.davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı-karşı davalı vekili; tarafların 15.03.2012 tarihinde boşandıklarını, 2001 doğumlu Berat ve 2006 doğumlu Beyza adında iki tane müşterek çocuklarının bulunduğunu, velayetlerin davacı annede olduğunu, boşanma kararı ile birlikte çocukların her biri lehine ayrı ayrı aylık 500,00"er TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, aradan geçen zaman içerisinde çocukların ihtiyaçlarının arttığını ve hükmedilen nafaka miktarının yetersiz kaldığını ileri sürerek, her bir çocuk için ayrı ayrı hükmedilen 500,00 TL iştirak nafakasının aylık 1.000,00"er TL"ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı-karşı davacı vekili; her iki müşterek çocuk için takdir olunan ayrı ayrı aylık 500,00 TL"den toplam 1.000,00 TL olan iştirak nafakasının Devlet İstatistik Enstitüsünün yanınladığı TÜFE oranında artırılmasını ve hükmolunan iştirak nafakasının gelecek yıllarda da Devlet İstatistik Enstitüsünün yayınladığı TÜFE oranında artırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, davacının açtığı davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; davacı kadının açtığı davanın kısmen kabulü ile, müşterek çocuklar lehine hükmedilen aylık 500,00"er TL iştirak nafakasının her bir çocuk için ayrı ayrı aylık 600,00"er TL"ye yükseltilmesine, davalı-karşı davacının açtığı davanın kısmen kabulü ile müşterek çocuklar hakkındaki dava konusu artış talebine yönelik olarak nafakanın TÜFE oranında artırılması talebinin reddine, ilerki yıllardaki nafakanın artışına yönelik olarak karşı davanın kabulü ile her yıl Ocak ayında TÜİK"in belirleyeceği TÜFE oranında müşterek çocuklar hakkında hükmedilen iştirak nafakasının artırılmasına karar verilmiş, hüküm davacı-karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı-karşı davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Somut olayda; davalı-karşı davacının iştirak nafakasının her yıl TÜİK"in belirleyeceği TÜFE oranında artırılması talebini içeren karşı dava açmasında hukuken korunmaya değer menfaati, diğer bir ifade ile bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Ancak, mahkemece davalı-karşı davacının talebinin kabul edilmesi nedeniyle, davalı-karşı davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi, davalı-karşı davacının nafakanın ÜFE oranında artılmasına ilişkin talebi ile ilgili dava açmakta hukuki yararının bulunmaması nedeniyle doğru görülmemiş ise de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hüküm fıkrasının "2-E" bendinde yazılı bulunan "Karşı dava yönünden karşı davacı H.. S.. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. uyarınca hesap edilen 1500 TL vekalet ücretinin karşı davalı L.. D.."dan tahsili ile karşı davacı H.. S.."e ödenmesine" ifadesinin hükümden çıkartılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 2,50 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 12.01.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.