8. Hukuk Dairesi 2014/2354 E. , 2015/11262 K.
"İçtihat Metni"İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire"ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
K A R A R
Hükmüne uyulan Yargıtay bozma ilamında özetle “Dava konusu hacizlerde borçluya ait evraklar bulunduğu, mülkiyet karinesinin davalı alacaklı yararına olup aksinin 3. kişi tarafından ispatlanması gerektiği, borçlunun ortağı olduğu şirketin önceden bu adreste faaliyette bulunduğu, borçlunun şirket hissesini devretmesine rağmen şahıs şirketi olarak aynı adreste faaliyetine devam ettiği, öte yandan 3. kişi şirket yetkilisinin 28.06.2006 tarihli haciz sırasında işyerini borçludan devir aldıklarını belirttiği, davacı 3. kişinin, hacizli mallara ilişkin fatura sunamadığı, davacı şirket ile borçlu arasında örtülü işyeri devrinin söz konusu olduğu, davanın reddine karar verilmesi gerektiği ile 20.02.2006 tarihli hacizde haciz tutanağının 13-14-15-16-17 sırasında kayıtlı malların müşterilerine ait olduğu, tamir için bulunduğunun belirtildiği, bu mallar ile ilgili aktif dava ehliyeti olmadığından davanın reddine karar verilmesi “ gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, Edremit İcra Hukuk Mahkemesi"nin 29/03/2012 tarihli ... Esas ve ... Karar sayılı kesinleşen ilamı ile Edremit İcra Müdürlüğü"nün.... Esas sayılı takip dosyasında takibin iptaline karar verildiği, açılan davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava 3. kişinin, İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davası ile alacaklının İİK’nun 99. maddesine dayalı olarak açtığı 3. kişinin istihkak iddiasının reddi davasına ilişkindir.
İcra ve İflas Kanunu"nun 71. maddesinin ikinci fıkrasında; "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır" hükmü yeralmaktadır. 33/a maddesinin birinci fıkrasında ise "İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri
bırakılmasına veya devamına karar verilir" denilmektedir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında da; "Alacaklı, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra, zamanaşımının vaki olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün icinde umumi mahkemelerde dava açabilir. Aksi takdirde icrası istenen ilamın zamanaşımına uğradığı hususu kesin hüküm teşkil eder" hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda; borçlu ..... tarafından Edremit İcra Müdürlüğü’nün ... Esas sayılı dosyasında aleyhine yürütülen kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe karşı, takip dayanağı çekin zamanaşımına uğradığı itirazı üzerine, İstanbul 1. İcra Hukuk Mahkemesi"nin 29.03.2012 gün ve 2011/143-2012/78 sayılı ilamı ile “takibin durmasına, karar kesinleştiğinde takibin iptaline” karar verildiği, bu kararın Yargıtay 12. Hukuk Dairesi"nin 03.12.2012 gün ve 2012/18795-35939 sayılı ilamı ile kararın hüküm bölümünden "takibin durmasına, karar kesinleştiğinde takibin iptaline" sözcüklerinin çıkartılarak yerine "icranın geri bırakılmasına" sözcüklerinin yazılması suretiyle düzeltilerek onandığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
O halde; Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgulara göre, yukarıda sözü edilen 2011/960-1043 sayılı icranın geri bırakılması kararının kesinleşmesinden sonra karara karşı alacaklının 7 gün içinde genel mahkemelerde dava açıp açmadığının araştırılması alacaklı tarafından genel mahkemelerde İİK"nun 33/a-2. maddesi uyarınca açılan bir davanın olmaması halinde alacağın zamanaşımına uğradığı hususunun kesin hüküm teşkil edeceği ve icranın geri bırakılması kararının, takibin iptaline ilişkin sonuçları doğuracağı ve icra dosyasındaki mevcut hacizlerin kalkacağı, alacaklı tarafından açılmış böyle bir dava varsa sonucunun istihkak davasında bekletici mesele yapılacağı dava sonuna kadar icra takibinin duracağı davanın kazanılması halinde duran icra takibine devam edileceği davanın kaybedilmesi halinde ise dosyadaki hacizlerin kalkacağının değerlendirilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK"nun 366. ve HUMK"nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK"nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 13.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.