20. Hukuk Dairesi 2018/4327 E. , 2018/7499 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Hazine, ... Yönetimi ve ... Belediye Başkanlığı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... sulh hukuk mahkemesine sunduğu 06/08/1990 tarihli dilekçesinde, sınırlarını bildirdiği ... köyündeki taşınmazın uzun yıllardan beri zilyetliğinde bulunduğu iddiasıyla, taşınmazın adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece 26/05/1993 günlü karar ile davanın kabulüne, fen bilirkişinin 30/05/1993 tarihli krokisinde (D) ile işaretli taşınmazın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, aynı krokide (E) ile işaretli 3024 m2"lik kısmın Devlet ormanı olması nedeniyle bu taşınmaza ilişkin davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili, davalılar Hazine ve ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 21/10/1999 gün ve 1999/9079 - 9155 E.K. sayılı bozma kararında özetle; “Medeni Yasanın 713. maddesi gereğince tescil davası tapusuz yerler hakkında açılabileceğinden, taşınmazın tapulu olup olmadığının araştırılması, 1972/ 124 - 349 sayılı ilam ile dayanağı krokinin mahallinde uygulanıp, davaya konu taşınmazın mera olarak belirlenen kesimde mi yoksa hüküm tesisine yer olmadığına karar verilen kesimde mi kaldığının saptanması, ayrıca taşınmazın öncesinin ... niteliğinde olup olmadığının yöntemince araştırılması” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra (A) ve (B) ile gösterilen kısımlara yönelik davanın reddine, (C) ile gösterilen 976 m2’lik kısma yönelik davanın kabulü ile ... adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... ile davalılardan Hazine, ... Yönetimi ve ... Belediye Başkanlığı tarafından temyiz edilmiştir.
Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 26/09/2005 gün ve 2005/5873 E. – 2005/10921 K. sayılı ilamı ile; “ Davacının mahkemenin 2000/18 -2004/205 sayılı dosyası ile bu dosyada davalı taşınmaza bitişik olan taşınmaza yönelik olarak da dava açmış olduğundan öncelikle bu iki dosyanın birleştirilmesi gerekmektedir. Ayrıca asliye hukuk mahkemesinin 1960/986 Esas 1970/481 Karar sayılı dosya ile bozma ilamında bahsedilen 1972/124 Esas 1972/349 Karar sayılı mahkeme dosyaları getirtilmeli; çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede dava tarihinden sonra ... ve arazi kadastrosu yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve alınacak sonuca göre görev hususu düşünülmelidir. Taşınmazın bulunduğu yörede dava tarihinden sonra ... ve arazi kadastrosu yapılmamış olup mahkemenin görevli olduğunun anlaşılması halinde; mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında bu konuda uzman serbest ... mühendisleri arasından seçilecek üç ... yüksek mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, öncelikle asliye hukuk mahkemesinin 1960/986-1970/481 sayılı kararı ile bozma ilamında sözü edilen 1972/124-349 sayılı karar ve bu dosyalar da (varsa) bulunan fenni bilirkişi krokileri mahallinde uygulanmak sureti ile bu dosyaların dava konusu taşınmaz ile ilgisi olup olmadığı saptanmalı; yukarıda belirtilen resmi belgeler çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; taşınmazın ... içi açıklık olup olmadığı belirlenmeli ” denilmiştir.
Bozma ilamına uyulması sonrasında mahkemenin 2005/245 Esas sırasında görülmekte olan dava ile bozma ilamında bahsi geçen mahkemenin 2000/18 -2004/205 sayılı dosyası (benzer şekilde bozmaya konu edilmesi sonrasında mahkemenin 2005/253 Esas sırasına kaydı yapılmış olan dosya) birleştirilerek yargılamaya devam olunmuş, yörede arazi kadastrosu çalışmaları yapıldığı ve dava konusu taşınmazlar hakkında kadastro tutanağı düzenlendiği belirlenerek dosya kadastro mahkemesine aktarılmıştır.
Yörede 2008 yılında 3402 sayılı Kanuna göre yapılan kadastro çalışmasında dava konusu olduğu gerekçesi ile ... ilçesi ... / Cumhuriyet mah./köyü 270 ada 45, 46, 47, 48, 49, 50 parsel sayılı, sırası ile 1189,92 m2-1357,11 m2- 1028,68 m2- 3845,67 m2- 4931,30 m2- 2344,95 m2 yüzölçümlü tarla vasfındaki taşınmazların kadastro tutanakları malik hanesi açık bırakılarak kadastro mahkemesine devredilmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacı ..."in ... Asliye 1. Hukuk Mahkemesinin 1972/124 E. 1972/349 K. sayılı ilamında 113 parsel numarası ile gösterilen (Bu parsel numarası mahkemece kolaylık olması için verilmiş olup kadastro tespiti ile ilgili değildir.) ancak kadastro tespitinde ...... ili ... ilçesi ... / Cumhuriyet mah./köyü 270 ada 50 parsel numarası ile tespiti yapılan taşınmaza ilişkin davasının reddine, anılan taşınmazın mera olarak sınırlandırılmasına,
Davacı ..."in ... Asliye 1. Hukuk Mahkemesinin 1972/124 E. 1972/349 K. sayılı ilamında 115 parsel numarası ile gösterilen ancak kadastro tespitinde ...... ili ... ilçesi ... / Cumhuriyet mah./köyü 270 ada 48 parsel numarası ile tespiti yapılan taşınmaza ilişkin davasının kabulü ile anılan taşınmazın kadastro tespitinin iptaline sözkonusu taşınmazın tamamı 28 pay kabul edilerek 7 payının ..., 3 payının ..., 3 payının ..., 3 payının ..., 3 payının ..., 3 payının ..., 3 payının ..., 3 payının ... adına tapuya kayıt ve tesciline,
..., ...,... tarafından usulüne uygun harçlandırılarak verilmiş müdahale dilekçesi bulunmadığından bu kişiler hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
...... ili ... ilçesi ... / Cumhuriyet mah./köyü 270 ada 45, 46, 47, 49 nolu parseller ... Sulh Hukuk Mahkemesinden devredilen dava kapsamında olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına bu parsellerin kadastro tespit tutanaklarının olağan usullere göre kesinleştirilmesi için ... Tapu Müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davalılar Hazine, ... Yönetimi ve ... Belediye Başkanlığı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde yargılamanın devamı sırasında 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükmüne göre yapılan ... kadastrosu 09/07/2008 tarihinde ilan edilmiş, çekişmeli parseller ... alanı dışında bırakılmıştır.
Yörede 2008 yılında yapılarak 23.02.2010 günü ilan edilen 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi kapsamında ... kadastrosu yapılan ormanlarda 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulaması çalışmaları vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman ... bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada dava konusu 270 ada 48 ve 50 parsel sayılı taşınmazların ... sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına, 270 ada 48 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak kişiler yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu, 270 ada 50 parsel sayılı taşınmazın ise mera vasfında olduğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden ve 7139 sayılı Kanununun 33. maddesi uyarınca ... Yönetiminden harç alınmasına yer olmadığına, aşağıda yazılı onama harcının ... Belediye Başkanlığına yükletilmesine
26/11/2018 günü oy birliği ile karar verildi.