9. Ceza Dairesi Esas No: 2014/3575 Karar No: 2014/9477 Karar Tarihi: 23.09.2014
Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2014/3575 Esas 2014/9477 Karar Sayılı İlamı
9. Ceza Dairesi 2014/3575 E. , 2014/9477 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 9 - 2014/71009 Mahkemesi : Kütahya 1. Asliye Ceza Mahkemesi Tarihi : 15.03.2012 Numarası : 2011/520 - 2012/321 Suç : Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması
Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Tekerrüre esas mahkumiyeti bulunan sanıklar hakkında TCK"nın 58. maddesinin uygulanmaması aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. İftira suçunun özel bir halini düzenleyen TCK"nın 268. maddesinde öngörülen başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun oluşabilmesi için kişinin işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimliği veya kimlik bilgilerini kullanması gerektiği, bunun dışında resmi belgenin düzenlenmesinin gerektiği durumlarda resmi belgeyi düzenlemek yetkisine sahip olan kamu görevlisine karşı başkasının kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma eyleminin ise TCK"nın 206. maddesine uyan suçu oluşturacağı, hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını gerektiren bir suç bulunmayan veya resmi bir belgenin düzenlenmesini de gerektirmeyen hallerde görevle bağlantılı olarak sorulması halinde kamu görevlisine kimliği veya adresiyle ilgili bilgi vermekten kaçınan veya gerçeğe aykırı beyanda bulunan kişinin eyleminin ise 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 40. maddesine aykırılık olarak değerlendirileceği, Somut olayda; sanık S.. K.."ın görevli polis memurları tarafından durumundan şüphelenilerek kimliğini göstermesi istenildiğinde polis memurlarına A.. K.. olduğunu beyan ettiği, sanık hakkında herhangi bir arama ve yakalama kaydı bulunmadığı, bu nedenle eyleminin 5326 sayılı Kanununun 40. maddesinin birinci fıkrası kapsamında kabahat oluşturacağı, hukuki durumunun buna göre takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, Sanık A.. K.."ın ise; görevli polis memurları tarafından durumundan şüphelenilerek kimliğini göstermesi istenildiğinde kesinleşmiş infaz hükmünden kurtulmak maksadıyla E.. K.. olduğunu beyan ettiği, hakkında bu isimle belge düzenlendiği, bu nedenle eyleminin TCK"nın 206. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçunu oluşturacağı, hukuki durumunun buna göre takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 23.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.